Şaşkınbakkal

 İşte bu bakkal Şaşkınbakkal!

Şaşkınbakkal semtinin adının hikayesi..
Barış Manço şarkısına konu olan;
Ahmet Koşar nam-ı diğer Şaşkınbakkal;
85 yıl önce o zamanlar yerleşim yerlerine çok uzak bölgede manav açtığı için "bu bakkal şaşırmış" diye eleştirilen Ahmet Koşar'ın bakkalı, semte ismini vermesinin yanı sıra bölgede telefonun ilk kullanıldığı yerlerden olduğu için "telefonlu manav" olarak da tanınmış. Ahmet Koşar'ın torunu Volkan Koşar, "O dönemde buradan geçen insanlar çok tuhaf karşılıyorlar, 'Burada kime ne satacak? Bu insan şaşkın, burada hiçbir şey satılamaz' diyorlar. O dönem çok sakin, yerleşim yok denecek kadar az. Şaşkın bakkalınki işte buradan yürüyen bir hikaye... Rahmetli Barış Manço Şaşkınbakkal'da otururmuş. Ahmet Koşar hiçbir zaman ceketsiz bir yere çıkmaz. Tabii şarkının içinde geçen birçok şey mizansen ama yine de Ahmet Koşar'a ithaf edilmiş ya da Ahmet Koşar örnek alınarak yazılmış bir şarkı" dedi.
Anadolu Yakası'nın en eski semtlerinden Şaşkınbakkal'a ismini veren "şaşkın bakkal" Ahmet Koşar'ın hikayesi, 1932 yılında kıraç toprakların bulunduğu Bağdat Caddesi'nde kiraladığı bahçe içinde sebze-meyve satışıyla başlar.
Yerleşim yerlerine uzak yerde bakkal açan Ahmet ve Mehmet Koşar kardeşler, çevreden 'Bunlar burada kime ne satacak?' diye eleştirilirken aynı zamanda ilgi de çekince "Şaşkın Bakkal" ismi yavaş yavaş zihinlere kazınır.
Aynı zamanda, çekilen telefon hattıyla bölgede telefonun ilk kullanıldığı yer olma özelliğini taşıyan ve bir süre "telefonlu manav" olarak da anılan bakkal, zaman içinde "Şaşkın Bakkal" adını alarak semte adını verir.
"Şaşkın bakkalın" hikayesini anlatan torunu Volkan Koşar, o dönemde esnaflığı, çalışkanlığıyla çevresine örnek olan dedesinin ticaretteki başarısını ilerleterek 1964 yılında Atlantik Sineması'nı kurduğunu (şimdiki Marks&Spencer mağazası) ardından armatörlük ve nakliyecilik yapmaya başladığını anlattı.
Semte ismini veren dedelerinin torunları olarak hala aynı semtte yaşadıklarını dile getiren Koşar, tekstil işinin yanı sıra dedesinin kurduğu nakliyecilik firmasını da yönettiğini söyledi.
Dedesinin hatıralarıyla büyüdüğünü, aile büyüklerinin vizyonu ve başarılarıyla gurur duyduğunu belirten Koşar, dedesi Ahmet Koşar'ın 1914 doğumlu olduğunu, 1928'de Hafız Efendi'nin işlettiği Ethem Efendi'deki bir manavda çırak olarak işe başladığını, 1932'de ise şu an Bağdat Caddesi'nin en bilinen mağazalarından birisinin faaliyet gösterdiği yerde bahçe kiralayarak iş yeri açtığını ifade etti.
O yıllarda yerleşimin yoğun olmadığı Bostancı-Kızıltoprak arasında tek manav olan bakkalın "şaşkın bakkal" diye eleştirildiğini ve zaman içinde öyle tanınmaya başlandığını aktaran Koşar, şöyle devam etti:
"Küçücük bir bahçe kiralıyor ve buraya bir bakkaliye ve bakkaliyenin önüne de birkaç sandık koyarak meyve-sebze satışı yapmaya başlıyor. O sırada Bağdat Caddesi takdir edersiniz ki bu şekilde değil. Önünde tramvay işliyor ve tamamen yazlıkçıların geldiği Suadiye İstasyonu'ndan gelinen bir yer. Suadiye İstasyonu'nda inen insanlar buradan aşağı yürürlerken burayı görüyorlar. O zaman sadece birkaç tane köşk ve Erenköy Kız Lisesi'nin mevcut olduğu bir ortam burası. O dönemde buradan geçen insanlar çok tuhaf karşılıyorlar bu konuyu. Diyorlar ki 'Burada kime ne satacak'. Bu tür sohbetler oluyor. 'Bu insan şaşkın, burada hiçbir şey satılamaz' diyorlar. Kimse yok çünkü, o dönem çok sakin bir yer. Şaşkın bakkalınki işte buradan yürüyen bir hikaye..."
BARIŞ MANÇO ŞARKISINDA DEDEMİ ANLATIYOR''
1999 yılında aramızdan ayrılan büyük sanatçı Barış Manço'nun en çok bilinen şarkılarından "Ahmet Bey'in ceketi" şarkısında dedesi Ahmet Koşar'ı anlattığını da öne süren Koşar, şunları söyledi:
"Rahmetli Barış Manço Moda'da oturmadan evvel Şaşkınbakkal'da otururmuş. Ahmet Koşar ve Mehmet Koşar çok sevilen sayılan bir esnaf ve çalışkanlıkları çok takdir edilen kişiler. Barış Manço da o zamanlar çok genç. Kafasında bir Ahmet Koşar imajı var ve Ahmet Koşar hiçbir zaman ceketsiz bir yere çıkmaz. İşinde de özel hayatında da hep bir ceketi varmış. Tabii şarkının içinde geçen birçok şey mizansen ama yine de Ahmet Koşar'a ithaf edilmiş ya da Ahmet Koşar örnek alınarak yazılmış bir şarkı."
Araştırmacı-Yazar Mustafa Cellek, Ahmet Koşar'ın oğlu, Volkan Koşar'ın babası İhsan Koşar'ın arkadaşı olduğunu, Şaşkınbakkal'ın öyküsünü de İhsan Koşar'dan tesadüf sonucu öğrendiğini belirterek, Şaşkınbakkal'ın hikayesini bir süre araştırdığını dile getirdi.
Cellek, Koşar soyadının bir ayağı kısa olduğu için "Topal Ahmet" olarak da tanınan Ahmet Koşar'ın engeline rağmen işlerini koşar adım yürütmesinden ve çalışkanlığından geldiğini söyledi.
Mustafa Cellek, sözlerini, "Ahmet Koşar, çok çalışkanmış. Çalışkanlığı dışında öngörüsü ve dönem şartlarına göre attığı önemli adımlarla da hafızalara yer etmiş. İstanbul'dan Adalar'a ilk konteynerle su servisi yapan da Ahmet Koşar olmuş, yurtdışına gidip belediye başkanlarıyla görüşerek proje üreten de... Bu nedenle ondan kalan pasaport torunları tarafından hala özenle saklanıyor." diye tamamladı..
Kaynak: Hürriyet Gazetes


Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin.

Delivered by FeedBurner

http://facebook.com/adnycl.blog          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mekke Allah'ın evi

Atatürk'ün az bilinen nadir fotografları

Haftanın Günlerinin Kelime Anlamları

Asıl adı Adela'ydı

Hüseyin Baradan ve eşi Hayriye Baradan

Şarap şişeleri neden 750 ml ?

Atatürk'ü Anlatan En İyi Kitaplar

Muhtar Çakmağı Hikayesi

Küçük bir kızın hikayesi

Putin’in Hikayesi