Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tütün

Resim
  "Bazı hastalıklara iyi gelir" diyerek Avrupalılar tarafından 1570’lerde İstanbul'a getirildi ve Osmanlı'da çok rağbet gördü. Bu arada tütün bugünkü gibi kâğıtlara sarılarak içilmezdi. Tütün uzun çubuklarla içilirdi. Zengin konaklarda bu iş için özel hizmetçiler bulundurulurdu..(Bkz. alttaki resim) Tütüne karşı olanlar; - Tütün diye nesne geldi cihâna/Hak nasib etmesin ehl-i İslâma derken... Tütünden yana olanlar - Tütüne haram demiş birkaç nâdân-u ahmak/Neden haram olsun, o da bir yeşil yaprak demişler... Notlar: · Tütün gelmiş arkasından kahvehaneler açılmış değildir. İstanbul’da ilk kahvehane 1555’de faaliyete geçmiştir. · İlk yasaklama 1609’da yapılmış ardından 1610-1614-1618’de ve 1619 da ise fetva çıkartılarak yasaklanmıştır. · 1633’de Sultan IV. Murad çok sert tedbirlere başvurarak Tütün içmeyi yasaklamıştır. · 1688’de ise kabullenme göstergesi olarak ilk vergilendirme yapılmıştır. · MÖ 1500’lerde Orta Amerika’da yaşayan, Mayaların tütün kullandıkları tarih ki

27 Mayıs 1960 Darbe Sabahı

Resim
  27 Mayıs 1960 günü ben her zaman ki gibi saat 08.00'de gazeteye varmıştım. Saat 09.00 oldu, yine kimseler yok. Saat 09.10, gazetenin önünde askeri bir cip durdu. İçinden bir teğmen indi. Birinci kattaki istihbarattan içeri girdi. Salonda bir tek ben varım. Teğmen, sert bir dille bana "gazetede kimse yok mu ?" diye sordu. "Ben varım !" dedim. "-Siz kimsiniz ?" "Gazetenin yazarıyım." "-Buyurun, benimle geliyorsunuz.." "Nereye gidiyoruz ?" diye sordum sert bir ifadeyle. "-Gidince görürsünüz" dedi. Teğmen önden, ben arkadan merdivenleri indik. Beni kapının önündeki cipin arkasına bindirdiler. Teğmen ön koltuğa oturdu. Ana caddelerde tanklar ve devriye askerler.. Yollar ıssız, boş.. Güneşli bir bahar sabahı, Karaköy Köprüsü üzerine martılar inmiş, köprü üzerine yayılmışlar. Böylesini ilk kez görüyorum. Endişem giderek artıyor. "Ben ne yaptım, niye ben, nereye gidiyoruz ?" soruları kafamda uçuşuyor. Harbiye

Türk Sanat Müziği Makamları ve Anlamları

Resim
 TÜRK SANAT MÜZİĞİ MAKAMLARI VE ANLAMLARI Acemaşiran = Yaşam coşkusu Sultaniyegah = Gece mutluluğu Ferahfeza = Mutluluk veren lütuf Şedaraban = Aşkla güzelleşmek Kürdilihicazkar = Yakıcı hüzün Hicazkar = Aşkta sebat Nihavend = Aşk sevinci Neveser = Gönül ferahlığı Acemkürdi = Lütfedilen mutluluk Muhayyrer = Ayrılık feryadı Hisar = Sevgilinin nazı Şehnaz = Sevgilinin güzelliği Ferahnak = Bahar neşesi Şevkefza = Hüzün içinde lütuf Suzidil = Gönül yangını Çargah = Aşkta yok olmak Dügah = Derdin içindeki derman Bestenigar = Sevgiliye hasret Suzidilara = Ateş saçan aşk Rast = Sevincin zirvesi Mahur = Sevincin zirvesi Acem = Ruh yüceliği Isfahan = Aşka feda olmak Buselik = Aşk sırlarını açmak Hicaz = Aşktan yanmak Segah = Sonsuzluğa çağrı Müstear = Dünyaya susmak, ötelere konuşmak Saba = Sonsuzluk esintisi Eviç = Yücelik Yegah = Aşk suskunluğu Nikriz = Aşkın verdiği cesaret Suzinak = Aşkın verdiği cesaret Neva = Sevgiliye çağrı Uşşak = Aşkın verdiği şevk Beyati = Aşkın verdiği şevk Karcığar

Titanik'e Binemeyen Tek Yolcu: Besim Ömer Akalın

Resim
  Efsane Titanik gemisinde   2223 yolcu vardı, ama aslında gemide 2224 yolcu olması gerekiyordu. Satılan bir biletin yolcusu Titanik’e geç kaldığından binemedi, bu bilet bir doktor tarafından Avrupa seyahati sırasında alınmıştı. Ancak doktor Fransa’dan başladığı yolculuğunu kötü hava koşulları nedeniyle Southampton limanına kadar sürdüremedi ve Titanik gemisini kaçırdı. Bileti olduğu halde 1.514 kişinin yaşamını yitirdiği gemiye binemeyen tek yolcu, Türk doktor Besim Ömer Akalın ’dı. . Besim Ömer Akalın (1 Temmuz 1862, İstanbul - 19 Mart 1940, Ankara), Türk tıp profesörü, bilim insanı, sivil toplum örgütçüsü ve milletvekili. . Türkiye'de çağdaş doğum biliminin öncülerindendir; ülkedeki ilk doğum kliniğini açan, doğum üzerine ilk çağdaş kitabı yayımlayan kişidir. "Ebelerin ebesi" adı ile anılır; ebelik mesleğinin kurumsallaşmasına, ayrıca hemşirelik ve hasta bakıcılık mesleğine büyük katkıları olmuştur. Ülkede tıbbi yayıncılığı başlatan bilim insanıdır. Hikayelerden h

Atatürk'ü Anlatan En İyi Kitaplar

Resim
  1 - Nutuk -  Gazi Mustafa Kemal Yazıldığı dönemde  Cumhuriyet Halk Fırkası  umumi reisi olan  Gazi Mustafa Kemal 'in 15-20 Ekim 1927 tarihlerinde, 1919'dan 1927'ye dek kendisinin ve silah arkadaşlarının faaliyetlerini özetlediği konuşmasının metnidir. Baskıları :    1927 -  " Nutuk ", Osmanlıca,  543 sayfa, bez ciltli, 19x27 cm ebatlarında, başta Mustafa Kemal portresi ve sonda 7 tabaka halinde 10 ayrı harita eki mevcut.   Nutuk   ilk defa 1927 yılında, biri asıl metin, diğeri belgeler olmak üzere Arap harfleriyle iki cilt olarak yayımlanmıştır. Aynı yıl, tek cilt halinde lüks bir baskısı da yapılmıştır.      1938 -  " Nutuk ", yeni harflerle, Devlet Basımevi, İstanbul,  658 sayfa. Renkli, katlanmış harita eki var.   1984 -  " Söylev ", Çağdaş Yayınları, İstanbul,  3 Cilt (Cilt I, Cilt II ve Cilt III).   Hıfzı Veldet Velidedeoğlu   yayına hazırlamış. İlk cildi 17 baskı yaptı. Not: Başka baskıları da vardır.1927 orijinal hali, 1938 ilk Latin h

ATATÜRK'Ü ELEŞTİREN ÖĞRETMEN

Resim
ATATÜRK'Ü ELEŞTİREN ÖĞRETMEN Bir öğretmen Atatürk aleyhinde kötü şiir yazmıştı.  Kendisini hizmetten çıkarmışlardı.   Öğretmen yeniden kadroya girmek için dört bir yana başvuruyordu.   Bir gün Bakan’ın yanına gitti. Ehliyetli de bir gençti. Bakan: - Oğlum, dedi, hakkınızda biz hiç bir şey yapamayız. - Niçin yapamazsınız? - Oğlum suçun Atatürk’ün şahsına ait. Biz karar veremeyiz. - Öyleyse ben Atatürk’ün karşısına çıkacağım. - Hele biraz bekle! Çok inatçı imişsin. Bana bir hafta sonra yine gel. Bakan ilk karşılaştığı anda Atatürk’e meseleyi açtı: - Hani efendim, hakkınızda ağır bir hiciv yazan öğretmen vardı. - Evet - Af kanunundan faydalanarak yeniden öğretmen olmak istiyor. - Öğretmen yapılmasına yasal bir engel var mıdır? - Hayır, efendim! - O halde niçin bana soruyorsunuz? - İşlediği suç sizin hakkınızda. - Aşk olsun sana! Beni şahsi dargınlığım için  kamu emirlerini yerine getirmenizden  hoşlanmayacak kadar egoist mi sanıyorsun?   Kendisini hemen ilk açılacak yere tayin ediniz.