Toto Karaca

 İRMA TOTO (1912-1992)

Asıl adı İrma Felekyan. İlk demlerinde İrma Toto, daha sonraları ise Toto Karaca olarak tanıdık onu. Cem Karaca’nın annesi, tiyatrocu Mehmet Karaca’nın eşi. Tiyatro tarihimizin unutulmaz kadınlarından. Aslında tiyatroculuğu aileden geliyor.
Annesi Marie Hiranuş Felekyan, teyzesi Vartier Felekyan (sonra Roza Felekyan adını alıyor) yirminci yüzyılın başlarında ünlü tiyatro sanatçıları. Ama onların hikayelerini şimdilik bir kenara bırakıp, İrma Toto’ya odaklanalım. 1981 yılında kendisiyle yapılan bir röportajda anlatıyor:
“Hey gidi günler hey… Direklerarası’nda ilk kez sahneye çıktığımda, henüz 13 yaşındaydım. Ayazpaşa’da, yani şimdiki Gümüşsuyu’nda otururduk o zamanlar. Her akşam teyzemle birlikte tramvaya biner, Şehzadebaşı’nın yolunu tutardık.
Havagazı lambalarının aydınlattığı, gaz kokularıyla lavanta kokularının karıştığı bir yerdi Direklerarası. Ferah ve Millet tiyatrolarından saz sesleri yükselir, kapıdaki çığırtkanlar ellerindeki zillerle içeriye müşteri çekmeye çalışırlardı.
Ben dansözdüm o zamanlar… Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve İngilizce şarkılar söyler, bir yandan da dans ederdim. Ama seyircilerim özellikle çarliston ve zeybek oynamamı isterlerdi. Arada sırada bale de yapardım, ama pek tutmazdı o zamanlar bale…
Direklerarası’nda İrma Toto adıyla ün yapmıştım… Ne günlerdi onlar… Ramazanın gelmesini dört gözle beklerdik. Çünkü Ramazanda çift yövmiyeyle çalışırdık. Henüz 13-14 yaşındayım, ama sahneye her çıktığımda yakışıklı baylardan çiçekler ve kartlar yağardı.”
İrma Toto’unun operetle tanışması ise 1929 yılında Cemal Sahir’in İstanbul Opereti adıyla kurduğu toplulukla başlar. Süreyya Opereti ve İstanbul Opereti aynı tarihlerde İzmir turnesi yapmaktadırlar. Yıllar önce kendisiyle yaptığım konuşmada şöyle anlatmıştı Toto:
“"Süreyya Opereti İzmir'e gitti. Cemal Sahir ayrı bir grup teşkil ediyordu. Avrupadan gelen tenor Ömer Aydın, Selâh Cehdi...Primadonna Lusi Tokatlı. Subret olarak da ben, İrma Toto... Yaparım yapamam, burada çalıştık, İzmir'e gittik. İlk oyun ‘Kumrular’... Süreyya Opereti aynı anda Alsancak Tayyare Sinemasında oynuyor.
Kokaryalı (şimdiki Güzelyalı) Şık Sinema'da da biz. Maestromuz Karlo Kapoçelli...Orada o kadar sıkışık vaziyetteyiz ki, hergün oyun değiştirmek zorundayız. Annem de benimle gelirdi, çok ufaktım. Sabahtan akşama kadar piyano başında prova yapıyoruz, akşam çıkıp oyun oynuyoruz. Çok zordu benim için bu, fakat galiba iyi gitti oyunlar ki, çok güzel yazılar çıktı gazetelerde... "Meçhul Kadın", "İstanbul Gülü" "Tarlakuşu" gibi operetler..."
İrma Toto’nun bundan sonraki topluluğu ise Muhlis’in Çocukları (Muhlis Sabahattin’in Süreyya Opereti’nden sonra kurduğu topluluk). Bu toplulukla uzun Anadolu turneleri yaptılar. 1932 yılında Süreyya Opereti’nin ikinci kez kuruluşunda kadroda yine İrma Toto vardı. Bundan sonraki yıllarda Halk Opereti’nde, Karaca Tiyatro’da, İstanbul Opereti’nde demirbaş sanatçılar arasında yer aldı. Artık filmlerde de izliyorduk onu, Toto Karaca adıyla tanınıyordu bu dönemlerde…
Bize veda etmeden kısa süre önce (18 Mart 1991), TİYAP’ın düzenlediği Yaşasın Tiyatro gecesinde, yıllardır çıkmadığı sahneye son kez çıktı. Tesadüfe bakın ki., aynı zamanda yaşgünüydü o gece… Pastası kesilerek sahneye çağrıldı, önce “J'attendrai” şarkısını söyledi, sonra da çarlistonunu yaptı… Yetmiş yıldır yaptığı en güzel dansı…




Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin.

Delivered by FeedBurner

http://facebook.com/adnycl.blog          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk'ün az bilinen nadir fotografları

İzmir'in Semt Adları Nereden Geliyor

Bir Bornova Hikayesi

Haftanın Günlerinin Kelime Anlamları

Muhtar Çakmağı Hikayesi