Atatürk ve Zsa Zsa Gabor

 Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu anlatıyor:



Atatürk ve Zsa Zsa Gabor Bir gece Kerpiç gazinosundayız, Atatürk çok keyifli, yan masalardan birinde oturan gruptan bir kızla bir erkek masasına geldiler. Adını hatırlamadığım bir kişi Atatürk’e iltifatlarda bulunduktan sonra yanındaki genç kızı takdim etti. Atatürk de onları masaya davet etti, oturdular: Müzik çok güzel çalıyor, çiftler dans ediyordu. Atatürk birden ayağa kalktı ve adama dönerek, genç kızla dans için müsaade istedi, aldığı memnuniyetle Paşam cevabıyla, o güzel kızı dansa kaldırdı. Çok güzel dans ederdi, kız da çok güzel dans ediyordu. Müzik bitince Atatürk ikinci dansı yapmadan kızı masaya getirdi ve zarif bir referansla yerine oturttu, adama da teşekkür etti ve müsait bir günde onları saraya davet etti.

Birkaç gün sonra randevu alarak saraya geldiler:

Ben kütüphanede çalışırken İbrahim geldi ve “Nuri, geçen gece Karpiç’dekiler geldi” dedi Ben pek ilgilenmedim.

Bilahare bu mevzularda fevkalade ilgili olan İbrahim’in anlattığına göre; Atatürk bu çiftle çok ilgilenmiş, öğle yemeğini birlikte yemişler, iltifatlarda bulunmuş, sonrada gitmişler.

Derken birkaç gün sonra bu sefer kadını Atatürk ile yalnız gördüm. Akşam yemeğe kaldı. Masada birkaç yakın arkadaşından başka kimse yoktu. Misafir hanım önce şarap istedi, ama Atatürk rakı ikram edince kırmadı ve içmeye başladı.

Alaturka çalıyordu, bilahare oyun havalarına geçildi. Birkaç tane dansöz getirilmişti. Onlar oynadılar ve gittiler, yakit bayağı geç olmuştu. Masadakiler yavaş yavaş ayrılmışlardı, sadece kadın ve Atatürk müzik eşliğinde sohbete devam ediyorlardı. Şefimiz İbrahim bize dönerek “Sizde artık yatabilirsiniz” deyince bizler odalarımıza çekildik, ama tabii meraktan da çatlayarak.

Neyse, sabah oldu, doğru ibrahim’in yanına gittik. Ne oldu fılan diye sorunca İbrahim “Epeyi geç vakte kadar oturdular, somra arabayla kızı yolladık, gitti” dedi.

Bizim istihzalı, istihzalı bakışlarımıza karşılık birazda kızarak “Yahu bir şey olsaydı söylemez miydim, söylediklerim gerçek, kadın gitti, ama Atatürk’ü bayağı etkilemiş” dedi

Nitekim ondan sonra birkaç defa daha bu sarışın güzel kadın saraya ve Ankara’ya köşke de geldi.

Atatürk’ün bu güzel sarışın kadından çok hoşlandığı belli oluyordu.

Yıllar geçti, bu sarışın güzel kadını gazete ve mecmualarda görmeye başlayınca şaşırdım.

O sarışın, güzel kadın, ünlü Amerikalı film yıldızı Zsa Zsa Gabor olmuştu.

Bilhare Atatürk’ün bu kadınla, kadın evliyken beraber olduğuna dair yazılar çıktı.

Hepsi yalandır. Atatürk kadını tanıdığında kadın bekârdı ve çok da küçüktü, ama çok alımlı, yaşından büyük gösteren bir yapıdaydı.

Galiba aslında Tatarmış, benzerdi de, ama sarı saçları ile çok alımlı ve güzel gülerdi.

Velhasıl bu meşhur, güzel artistle bizde zamanında tanışmak, tanımak fırsatını elde etmiştik.



Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin.

Delivered by FeedBurner

http://facebook.com/adnycl.blog          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk'ün az bilinen nadir fotografları

İzmir'in Semt Adları Nereden Geliyor

Bir Bornova Hikayesi

Haftanın Günlerinin Kelime Anlamları

Muhtar Çakmağı Hikayesi