Karabasan

Anadolu’da Al Karısı olarak adlandırılan,


kökenleri Şamanizm’den alan çirkin, gözleri kanlı, korkunç yaratık. Al Anası, Al kız, Al bastı, Karabasan gibi farklı isimler ile anılsa da, dağınık gözlerinden alevler fışkıran kızıl saçlı kadın tasviri her birinden ortaktır. Irmak kenarlarında, ıssız bölgelerde yaşar. Yeni doğum yapmış kadınlara musallat olan Al Karısı, eğer tedavi edilmezse anne ve çocuğun ölümüne sebep olur. Annedeki şiddetli ağrı, bayılma, sayıklama ve eşyaları kırmızı görme gibi belirtilerin Al Karısı’ndan kaynaklandığına inanılır. İnanca göre koruma altına alınmamış ve ‘40’ı çıkmamış’ annenin göğsüne oturarak ciğerini söküp kan kaybından ölmesine sebep olur.
Atların yelelerini örmek en çok sevdiği şeydir. Korktuğu tek materyal demir madenidir. Yakalanıp vücuduna demir saplanırsa suya dönüşeceğine inanılır. İnanışa göre Anadolu’da yaşlı kadınların elbiselerinde çatal iğne taşımalarının sebebi Al Karısı’ndan korunmak içindir. Yeni doğum yapmış annelerin odalarında mutlaka demir bir eşya bulundurulmasının sebebi de bu yüzdendir.
Ayakları ters, uzun parmaklı ve tırnaklı, tepesinde gözü olan yaratık, mavi boncuk olarak anılan Nazar boncuğundan korkar. Yakalanacağını anladığı zaman kendi kendini yaralar ve akan kandan yeni bir Al Karısı doğar. Doğum esnasında temizliğe yeterince önem verilmediği vakit ortaya çıkan, tıp literatürüne ‘Lohusa Humması’ olarak geçen terim günümüzde yapılan tedaviler ile nadir rastlanır bir hale gelmiştir.


Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin.

Delivered by FeedBurner

http://facebook.com/adnycl.blog          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk'ün az bilinen nadir fotografları

İzmir'in Semt Adları Nereden Geliyor

Bir Bornova Hikayesi

Haftanın Günlerinin Kelime Anlamları

Muhtar Çakmağı Hikayesi