İstanbul'un İlçe ve Semt İsimlerinin Kökeni


İstanbul'un farklı isimleri ; 

9 Dilde İstanbul...


* Grekçe: Vizantion

* Latince: Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma

* Rumca: Konstantinopolis, Istinpolin, Megali Polis, Kalipolis

* Slavca: Çargrad, Konstantingrad

* Vikingce: Miklagord

* Ermenice: Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli

* Arapça : Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma

* Selçuklular Zamanında: Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye

* Osmanlıca’da: Stambul, Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, 

İslambol, Darü’s saltanatı Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darü’l-Hilafetü’l Aliye, 

Payitaht-ı Saltanat, Dergâh-ı Mualla, Südde-i Saadet İstanbul



AHIRKAPI

Marmara Denizi’nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi.


AKSARAY

Fatih’in sadrazamı İshak Paşa İç Anadolu Bölgesi’ndeki Aksaray’ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adlarını verirler.


ALİBEYKÖY

İstanbul'un fethinde büyük yararlılıklar gösteren Uç Beyi akıncı Ali Bey 'in burada kurduğu çiftlikten adını almıştır.


AMBARLI

Cumhuriyet sonrası devirde 1924 yılında Ambarlı köyünün Rum nüfusu 40-50 hane olarak Türkler ile değiştirildi. Rumlardan boşalan yerlere askeri ambarların yerleştirilmesi nedeniyle bu yere Ambarlı denildi. Buraya Türkler'in yerleşmesiyle tarımcılık daha önem kazandı.


ANADOLU HİSARI

Sultan Yıldırım Bayazıt zamanında Anadolu yakasında yaptırılan hisardan dolayı bu ismi taşıyor.


AŞIYAN

Kuş yuvası. Günümüzdeki ismini şair Tevfik Fikret’in burada bulunan Farsçada kuş yuvası anlamına gelen ‘Aşiyan’ isimli evinden alıyor.


AVCILAR

Avcılar'ın merkezine Bulgaristan'dan getirilen Türkler yerleştirildi. Daha sonra burada bulunan küçük çiftliklerin köy halini alıp yerleşim alanların çoğalmasıyla burayaAvcılar dendi.


BAHÇEKAPI

Eminönü ile Sirkeci arasında Yeni Cami'nin hemen arkasında bulunan Bahçekapı Semti adını İstanbul'un deniz surlarının Haliç ağzına açılan kapılarından biri olan "Bahçe Kapısı'ndan almaktadır.


BAHÇELİEVLER

1930'larda Fikret Yüzatlı yüzölçümü 500 dönüm olan incirli Çiftliği'nin sahibiydi. O dönemde Fikret Yüzatlı'nın bir arkadaşı olan Ali Galip Ersel ismindeki emlakçının bu çiftliği satılığa çıkarmasıyla birlikte Bahçelievler'in kuruluş hikayesi başladı.


BAĞILAR

İlçe Osmanlı döneminde Rum ahalinin yaşadığı Mahmutbey Nahiyesi'nin köylerinden biridir.

Zamanla bu köylerden biri olan Çıfıtburgaz'ın adı Bağcılar olarak değiştirilir.


BAĞLARBAŞI

Semt en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor.


BAKIRKÖY

Bizanslıların ‘Makri Hori’ dedikleri semt 14. yüzyılda Osmanlıların eline geçince ‘Makriköy’ adını aldı. 1925′te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk’ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı.


Balat

Rumcada "Palation" Saray anlamına gelir. Osmanlı Devrinde'de bu bölgeye Saray Kapısı manasında "Palat kapısı" daha sonra da kısaca Balat denilmiştir.


BAYRAMPAŞA-SAĞMACILAR

İlçeye 1927'de Bulgaristan'dan gelen göçmenler sağmalık inekler yetiştirmek için çiftlikler kurduğundan dolayı bölge Sağmalcılar olarak anıldı. Osmanlı döneminde semtte çıkan kolera salgınından çok kişi ölünce IV. Murad'ın sadrazamlarından Bayram Paşa'nın burada bir çiftlik sahibi olmasından esinlenilerek Sağmalcılar adı Bayrampaşa olarak değiştirildi.


BEBEK

Semtin isminin nereden geldiği konusunda iki rivayet bulunuyor. Bunlardan ilki Fatih Sultan Mehmet’in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması. Diğeri ise padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması.


BEŞİKTAŞ

Ilk görüş semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa’nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde. Diğeri ise bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs’ten getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği yönünde.


BEYAZIT

Sultan II. Beyazıt’ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından sonra semt Beyazıt olarak anılmaya başladı.


BEYKOZ

Tarihi gelişimi M.Ö. 7OO'lü yıllara dayanıyor. Bu tarihte bölgeye deniz yolu ile gelen Traklar Bebrik adıyla bir devlet kurmuşlar. Köy kısa zamanda gelişmiş ve Kral Amikos bu köye kendi adını vermiş. 1402 yıllarında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı imparatorluğu topraklarına katılınca adı Amikos'tan Beykoz'a dönüşmüş.


BEYOĞLU

Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor. Bunlardan ilkine göre İslamiyet’i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt. Diğerine göreyse ‘Bey Oğlu’ diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı. Son bir rivayet de burada oturan Venedik elçisine yazışmalarda “Beyoğlu” diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor.


BOSTANCI

Semt adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor.


ÇATLADIKAPI

Bizans zamanında yapılan surların Sidera adı bir verilen kapısı 1532 tarihinde meydana gelen depremde çatlayınca hem semt hem de kapı Çatladıkapı olarak anılmaya başladı.


ÇEMBERLİTAŞ

Bizans’ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu’nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş semte adını verdi.


ÇENGELKÖY

Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor.


ÇIKSALIN

Güzel manzaralı geniş bir çevreye hakim olan bölgeye halk arasında “çıksalın” denilmeye başlandı.


EMİNÖNÜ

Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi ‘Emin’lere aitti. Semt adını burada bulunan ‘Gümrük Eminliği’nden alıyor.


EYÜP

İstanbul' un fethinden sonra ilk yapılan camilerden birisi olan ve Banisi Fatih Sultan Mehmed olan cami ve külliyenin adını taşıyor.


FATİH

Bu semt adını İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmed'in kendi adına yaptırmış olduğu cami ve külliyesinden alıyor.


FENER

Bizans Devrinde Fener iskelesi civarında bir fener olduğu semtin adını bu fenerden aldığı rivayet edilir.


FERİKÖY

Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feri’den alıyor. Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından Madam Feri’nin eşine bağışlanmıştı. Ama eşi ölünce semt onun ismiyle anılmaya başlandı.


GALATA

Gala Rumca da “süt” anlamına geliyor. Bir rivayete göre Galata’nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi. Başka bir görüşe göre ise İtalyanca ‘denize inen yol’ anlamına gelen ‘galata’ kelimesi düşünülerek bu isim verildi.


HORHOR

Fatih’te bulunan semt adını Horhor çeşmesinden alıyor. Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet bölge civarında yürürken yerin altından su sesleri duyar ve yanındakilere “Buraya bir çeşme yapın baksanıza ‘hor hor’ su sesleri geliyor” der ve buraya bir çeşme yapılır. Çeşme de semt de Horhor ismiyle anılmaya başlar.


İSTİNYE

Yunanca Stanos yani "yakında bulunan köy" kelimesinden türediği sanılıyor.


KADIKÖY

Sur şehrinden gelen Fenikeliler (Tyrienler) bir şehir kurmuş, buraya 'Yenişehir' anlamına gelen Chalkedon demişlerdir. Daha sonraki yıllarda İstanbul Türkler tarafından zaptedilmiş

ve Kadıköy Fatih'in ilk kadısı olan Hıdır Bey'e makam ödeneği karşılığı verilmiştir. Eski adı Kadıköy olarak söylenip günümüze kadar gelmiştir.


KAĞITHANE

Fatih Sultan Mehmed devrinde kağıt imal edilen imalathanelerden dolayı semt adını almıştır.

Birinci Sadabad Sarayı (veya Sadabad Kasrı), İstanbul'da Kağıthane Deresi kenarında 1722 yılında inşa edilen 1809'da yıktırılan yazlık saraydır. Lale Devri'nin simgesi olmuştur. Tarih boyunca aynı yerde yapılıp yıktırılan üç saraydan ilkidir. Sadabad saraylarının ikincisi 1809- 1816 arasında inşa edilip 50 yıl kadar kullanıldıktan sonra yıktırılmış; üçüncü saray 1863'te yaptırılmış ve 1943'te yıktırılmıştır. Geçmişte üç sarayın inşa edildiği yerde günümüzde Kağıthane Belediyesi'nin binası bulunur.


KALAMIŞ

Eski yunanca "sazlık ve kamışlık" yer manasında "Kalamış" kelimesinden türetilmiş.


KARACAAHMET

Bizans devrinde Anadolu'ya Hacı Bektaşi Veli tarafından İslam dinini yaymak için gönderilen Anadolu erlerinden Karaca Ahmet Sultanın dergahının burada olmasından dolayı bu ismi almış.


KARAKÖY

Bizans Devrinde Hasköy ve Karaköy arasındaki bölgede Karai Museviler oturmaktaydılar. Semt Osmanlı Döneminde de Karailerin oturduğu semt manasında Karaköy olarak bilinmektedir.


KARTAL

Tarihin eski dönemlerinde küçük bir balıkçı köyüydü. İlk defa sahilde balık avlamak için gelip buraya yerleşen Kartelli isminde bir balıkçıdan dolayı buraya Kartal denildiği kabul edilmektedir. Öte yandan Bizans zamanında liman önemi taşıyan bu beldeye Kartalımın denildiği de bilinmektedir.


KÜÇÜKÇEKMECE

Osmanlı dönemine kadar "Rhagion" olarak geçen Küçükçekmece adı bölgenin Osmanlı imparatorluğu'na geçmesiyle değişerek "Çekme-i Sagir" daha sonra da "Çekme-i Küçük"olarak değişmiş.


MALTEPE

Bizans döneminde "Bryas" veya Latince "Uri- as" olan semtin bir diğer adı da "Pelekanon" du. Maltepe’ye nasıl dönüştüğü hakkında kesin bir bilgi bulunmuyor.


OKMEYDANI

Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta geçirmiş. Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış.


PENDİK

Kaynaklarda her tarafı surlarla çevrili korunaklı yer manasına gelen "Pendikion" kelimesinden geldiği belirtiliyor.


RUMELİ HİSARI

Yapımın bizzat Fatih Sultan Mehmed Han'ın nezaret ettiği planı da Muhammed-Mehmed kelimelerinin küfü yazıyla yazılışı şeklinde oluşmuş olan Rumeli Hisarından semt adını almıştır.


SAMATYA

Bizans Devrinde bu bölge kumluk arazi ve yer manasında "Pshamatos-Psmathia" olarak biliniyordu.


SARIYER

İlçenin ismi sırasıyla Simas'tan Skletrinas'a daha sonra Mezarburnu, Altın Yar, Sarı Lira Yer ve Sarıyar'a son olarak da Sarıyer'e dönüştü. Sarıyar isminin altın ve bakır çıkarılan maden mahallesi ile şifa suyu arasındaki yarlardan geldiği biliniyor.


SİLİVRİ

Yoğurdu bile neredeyse tarihe karışacak semtin filmlere konu olacak köklü bir geçmişi var.

Antik çağdaki ismi Selymbria veya Selybria.


SÜTLÜCE

Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı. Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar; bu suyun kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı. Bundan dolayı semt Sütlüce olarak anılır oldu.


ŞAŞKINBAKKAL

Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkanı açıldığını görenler burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala “şaşkın bakkal” yakıştırması yaptılar. Bundan sonra da semt Şaşkın bakkal olarak anılmaya başlandı.


ŞİLE

Yunanca bir kelime olan "Şile" nin anlamı yaban çiçeği. Şile adını bir bitki türü olan "mercanköşk" ten alır.


ŞİŞLİ

Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu ve ‘Şişçilerin Konağı’nın zamanla değişikliğe uğrayarak ‘Şişlilerin Konağı’ hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor.


TAHTAKALE

Sözlük anlamı ‘kale altı’ olan Taht-el-kale’nin bozulmasıyla Tahtakale’ye dönüşen semtin Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı içinbu ismi aldığı tahmin ediliyor.


TAKSİM

Osmanlı zamanında sucuların; suyu halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı.


TEŞVİKİYE

Sultan Abdülmecit’in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Vali konağı Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeliyor.


TOPHANE

İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmed bu bölgeye büyük bir tophane inşa ettirmişti. Osmanlı döneminde topların döküldüğü bu bina halen mevcuttur.


UNKAPANI

Bazı satış yerlerinde Arapça’da ‘Kabban’ adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan buraları Kapan adını taşırdı. Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden semt bu adı aldı.


ÜMRANİYE

Semtin ilk adı "Yalnız Selvi". Tarihi kaynaklara göre Ümraniye'ye ilk yerleşenler Frigya'lılar.

Çam ağacını kutsal kabul eden Frigyalılar küçük ve Büyük Çamlıca' dan başlayarak Alemdağ ve Kayış Dağı'na kadar bütün araziyi çam ormanlarıyla donatmışlar. Arapça kökenli Ümran sözcüğünden gelen Ümraniye'nin anlamı kalkınmış, gelişmiş, bayındır yer demek.


ÜSKÜDAR

Bizans devrinde Skutari denilen asker kışlaları şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu. Bu isim zamanla Üsküdar’a dönüştü.


VELİEFENDİ

Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi’nin sahibi olduğu topraklar üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi’yle anılıyor.


ZEYREK

Fatih Sultan Mehmed, fetihten sonra buradaki "Pankrator Kilisesini" medreseye dönüştürmüş. Başına da Hacı Bayram Velinin müritlerinden Molla Mehmet Zeyrek Efendiyi tayin etmiş.

Semt de onun adıyla anılmaya başlanmış.


ZEYTİNBURNU

İstanbul'un fethinden sonra buraya Kudüs’ten getirtilen papazların zeytin ağaçları dikmelerinden ve bu bölgenin kıyısının denize çıkıntılı bir coğrafi konuma sahip olmasından dolayı semte Zeytinburnu  denmiştir.



Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin.

Delivered by FeedBurner

http://facebook.com/adnycl.blog          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mekke Allah'ın evi

Atatürk'ün az bilinen nadir fotografları

Haftanın Günlerinin Kelime Anlamları

Asıl adı Adela'ydı

Hüseyin Baradan ve eşi Hayriye Baradan

Şarap şişeleri neden 750 ml ?

Atatürk'ü Anlatan En İyi Kitaplar

Muhtar Çakmağı Hikayesi

Küçük bir kızın hikayesi

Putin’in Hikayesi