Kalamış ve şarkının öyküsü

Timur Selçuk’un bahsettiği gibi

Münir baba Kalamışta nev-i şahsına münhasır bir bar işletmektedir. Bu bar öyle bir barmış ki sadece viski içilir meyve yenirmiş.


Bir gece Kalamış şarkısının yazarı


Behçet Kemal bara gelir kapıyı çalar. Kimse gelmez . Yumruklar, zile basar hala bir ses yoktur içeriden gelen . Aradan gel zaman git zaman, afet-i devran bir İstanbul hanımefendisi, güzel mi güzel cins-i latif bir kadın kapıyı açar. Behçet Kemal olduğu yerde kalır ve ağzından çıkan ilk cümle’’ karada, denizi gözlerinde gezdiren kadın der’’ . Kadın, kibar bir gülümsemeyle teşekkür eder ve içeriden Münir Nurettin Selçuk’u çağırır. Kalamış; bu dönemlerde huzur almaya gelinen, sandal sefalarına çıkılan sakin, huzur dolu bir yerdir.

Efendim; Münir Nurettin Selçuk, biraz ayılmak ve sefa yapmak adına Behçet Kemal’i ve denizi gözlerinde gezdiren kadını alıp sandal sefasına çıkarır. Münir Nurettin Selçuk kürekleri çeker, cins-i latif kadın suyla hoş beş olurken Behçet Kemal başlar yazmaya …

İstanbul’u sevmezse gönül aşkı ne anlar
Düşsün suya yer yer erisin eski zamanlar
Sarsın bizi akşam rengi dumanlar
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan
Yok başka yerin lütfu ne yazdan ne kıştan
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan
Yok zerre teselli ne gülüşten, ne bakıştan
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan
Gündüz koya sen gel, gece gelsin aya növbet
Emret güzelim istediğin şarkıyı emret …




Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin.

Delivered by FeedBurner

http://facebook.com/adnycl.blog          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk'ün az bilinen nadir fotografları

İzmir'in Semt Adları Nereden Geliyor

Bir Bornova Hikayesi

Haftanın Günlerinin Kelime Anlamları

Muhtar Çakmağı Hikayesi