Atatürk ve Çalışması
Atatürk’ün bizi şaşırtan hassalarından biri de vücutça ve kafaca yorulmaksızın ,
dikkati hiç gevşemeksizin çalışma yeteneği idi.
Ertesi gün manevrada beraber çalışacağı arkadaşları ile gece yarısına kadar gazinoda kaldıktan ve onları uyumaya gönderip kendisi vereceği vazifeleri hazırlamak üzere sabahladıktan sonra , şöyle bir yüzünü yıkayıp tıraş olarak , yine herkesten erken kıtaların başına gittiğini dostlarından duymuştuk.
Ben 43 ila 58 yaş arasında yakınında bulunmuştum.
Memleket dolaşmalarında maddi zahmetlere hepimizden fazla dayandığını görürdük.
Bir defa Dikmen kırlarında bir piknikten sonra koşmacalı bir bohça oyunu oynamıştık.
Bir delikanlı kadar çevik, hızlı ve seğirtkendi. Büyük Nutku 53 yaşında yazmıştır.
Çalışma odasında yarı ayaküstü yarı oturarak ve yüzlercesi arasından vesikalar ayırarak, nutkunu dikte ederdi.
Yorulan değişirdi. Bir defasında pek genç bir arkadaşı baygınlık geçirmişti.
Akşama doğru bir banyo aldıktan sonra , hiç dinlenmeden sofraya iner , o gün yazdıklarını bize okur veya okutur, hadiseler üzerinde terütaze bir muhakeme ile tartışmalar yapardı.
Bir kitabı merak edince , koskoca bir cilt de olsa bitirmeden uyuyamaz veya pek az uyku aralaması ile okumaya devam ederdi.
Falih Rıfkı Atay, Çankaya, s.606-607.
Yorumlar
Yorum Gönder