Ülkemizin İlk Avrupa Güzeli
Günseli Başar’ın Hazin Öyküsü
Keriman Halis, 1932’de Dünya Güzel seçildi ve ülkemizin bu kulvardaki ilk büyük başarısının sahibi oldu. Bu başarı Atatürk’ün de dikkatinden kaçmadı ve kendisine “Kraliçe” anlamına gelen “Ece” soyadını bizzat kendisi verdi.
Bu başarı dahi çok dillendirilmezken daha gizlide kalmış bir başka kraliçemiz var; hayatı şansızlıklarla, haksızlıklarla dolu…
Günseli Başar
Günseli Başar, babasının askeri görevi nedeniyle 1932’de bulunduğu Diyarbakır’da dünyaya geldi. Evet, Keriman Halis’in Dünya Güzeli seçildiği yıl doğdu Başar.
Osmanlı Devleti’nin bir dönem önemli isimlerinden olan Halil Rıfat Paşa’nın akrabasıdır
Başar, anne tarafından Sadrazam Halil Rıfat Paşa ile akrabadır. Paşa, İzmir Saat Kulesi’ni yaptıran ve Darülacezeyi kurmasıyla bilinir.
Önce Cumhuriyet gazetesinin yarışmasında ülke güzeli seçildi
1951 yılında Cumhuriyet gazetesi tarafından düzenlen ile girdiği güzellik yarışmasında Türkiye birincisi oldu.
Güzel Sanatlar Akademisinde okurken Avrupa Güzellik Yarışmasına katıldı
Moda eğitimi devam ederken hocaların ısrarıyla 1952 yılında dönemin prestijli etkinliklerinden Avrupa Güzellik Yarışması’na katıldı. Seçmelere katılanlar arasında “en güzel” bulunan Başar ülkesine bu anlamdaki ilk birinciliği getirdi. Çünkü daha önce Avrupa’da seçilen bir güzelimiz yoktu.
Türk Lauren Bacall
Kısa zamanda ün kazanan Başar’ın bu zaferi sadece ülkesinde değil, Avrupa’da da ses getirdi. Buğulu sesiyle ve bakışlarıyla bir dönemin “afeti” görülen Lauren Bacalla’a benzetildi.
Ülkesinde döndüğü ilk zamanlarda unvanına yakışır şekilde ağırlandı
Avrupa Güzellik Yarışmasında birinci olup Türkiye’ye döndüğünde İstanbul’dan Ankara’ya, Ankara’dan İzmir’e özel bir trenle gezdirildi. Çünkü o bir kraliçeydi ve bunu hak ediyordu.
Önce Kutsi Beğdeş ile evlendi
Yapı Kredi Bankasının Genel Sekreterliği görevinin ardından iş dünyasına geçip kendi işini kuran iş insanı Kutsi Beğdeş kendisinden 18 yaş büyük olmasına karşın Günseli Başar’ın kalbini kazandı ve çiftin kısa süren çalkantılı evliliği başladı.
Evliliğin uzun sürmeyeceğinin anlaşılmasıyla boşanma kararı alan Günseli Başar bu evliliği ilk hatası olarak gördü.
Demokrat Parti’nin İzmir Belediye Başkanı ile evlendi
Bir şekilde ikna olan Başar, Tunca ile 17 Mart 1958 tarihinde evlendi.
Aradığını bulamayan ve sürekli eşi tarafından aldatılan Başar Tunca’dan 1964 yılında ayrılabildi.
Çok sonraları verdiği bir röportajda bu evlilik için “boşanmak kolay olmadı” diyecekti.
Başar ile Tunca çiftinin 1960 yılında Aslı isimli bir kızı dünyaya geldi.
Son evliliği dünyasını değiştirdi
Günseli Başar Tunca’nın yoğun ikna bombardımanına boyun eğdi ancak düğünün gerçekleştiği ilk gece bu evliliğin de bir hata olduğu fark etti ve o gecenin sabahında annesi ile yaşanan bir diyalog arşivlerde yerini aldı:
“Kadınlara, erkekleri parası için tercih ettikleri söylenir; beni de erkekler unvanım için tercih etti. Onların gerçek yüzünü görünce, hemen boşanmak istedim. İlkinden kolay boşandım, ikincisinden boşanmama memleketin koşuları izin vermedi… İzmir’e geldiğim gün evliliğimin yürümeyeceğini anlamıştım ama İzmir’i çok seviyordum. İstanbul ile karşılaştırıldığında çok daha uygar bir şehirdi.”
27 Mayıs’taki askeri müdahale öncesi eşini bulunduğu İstanbul’dan alıp İzmir’e götürmek isteyen Tunca yola çıktı ancak İstanbul’a vardığında müdahale gerçekleşti ve Tunca da kaçak muamelesi görerek Başar’ın evine baskına gelen askerlerce tutuklandı.
Başar da yaşanan bu olayın ardından çok sevdiği İzmir’e döndü. Ancak Demokrat Parti muhaliflerinin yoğun sözlü saldırılarına maruz kaldı ve unutamayacağı hakaretler işitti.
Her zaman Atatürk’ün çocuğu olmaktan onur duydu
Her yıl binlerce öğrenci mezun eden Türkiye’nin köklü üniversitelerinden olan İstanbul Üniversitesinin Beyazıt Yerleşkesinin bahçesinde bulunan Atatürk ve Türk Gençliği Anıtı’ndaki kadın heykelinin modelliğini yaptı.
Kendisine teklif edilen bu modellik ile ilgili duygularını açıklayan Başar; “Bu kadar ulvi bir şeye hayır diyemezdim. Çünkü Ata’nın yanında bulunarak Türk genç kızını temsil etmek benim için bir onurdu.”
Bu anıtın yapımı süresince heykel çalışmalarının yaklaşık 1 yıl sürdüğünü, üzerinde Helenistik bir elbise ile sağ kolunu elinde meşale tutar gibi havaya uzatarak, sağ bacağını ise bir asker gibi öne atarak modellik yaptığını, ayrıca heykelin formunun oluşturulmasında kollarının ve bacaklarının kalıplarının alındığını da anlatan Başar, “Ben oraya gelirken çok heyecanlıydım. Bahçeye girip heykeli görünce ağlamaya başladım. Çünkü hepimiz Atatürk’ün çocuklarıyız ve onun yanında olabilmek benim için bir onurdu.” İfadelerini kullandı.
Köşesine çekilmeyi uygun gördü
Popüler profilinden faydalanmak isteyenlere set çekti. Yağmur gibi yağan film tekliflerini reddet, sahne teklifleriyle ilgilenmedi, gazetelerden gelenleri ise önemsemedi.
Hürriyet gazetesinin sahibi Erol Simavi‘nin teklifi dışında…
Simavi’nin yoğun ısrarına karşın tek bir şart koştu Başar; kızı Aslı’nın yurt dışında okuması sağlanacak…
Bu şartın kabul edilmesiyle Hürriyet gazetesinde 1 sene kadar çalıştı ve kendisine verilen köşenin adı “Günseli Oradaydı” olur.
Gazeteci Günseli, köy düğünlerine de katıldı, politik bir yemekte de bulundu.
Korkunç bir trafik kazası sonrası yüzüne 33 dikiş atıldı ve kolu koptu
1978 yılında yanındaki ünlü aktris Itır Esen’in de bulunduğu araçla geçirdiği trafik kazası iş hayatını bırakmasına sebep oldu. Yüzüne 33 dikiş atıldı, kafatasında da çatlak oluştu. Kolu koptu ve defalarca ameliyat oldu.
Tek işi sosyal etkinlikler düzenlemek oldu
Dönüşünde artık bir daha çalışma hayatına dönmedi ama sosyal etkinlikler, sempozyumlar organize edip, dünyanın dört bir köşesinden konukları davet ederek kendine meşgale olan etkinliklere zaman ayırdı.
Bir daha evlenmeyen Günseli Başar, babasından aldığı emekli maaşı ve İstanbul Etiler’deki evinin kirasıyla geçindi.
1995 yılında Bodrum Turgut Reis‘e yerleşen Günseli Başar, bol bol resim yaptı, beş-altı kez İstanbul ve İzmir’de resim sergisi açtı. Duman adlı kedisiyle beraber yaşadı.
Günseli Başar, 20 Nisan 2013 tarihinde İstanbul‘da 81 yaşında ölmüştür. Ölmeden önce yerini ayırttığı Bodrum Turgut Reis Akçaalan Mezarlığı’nda toprağa verildi.
İlişkili Hikaye ;
Yorumlar
Yorum Gönder