Gizlice Selanik'te


 

Mustafa Kemal'in 1905 Nisan'ında" Vatan ve Hürriyet Cemiyeti" 'nin bir şubesini kurmak amacıyla Yafa'dan gizlice gittiği Selanik'te ilk iş, tanıdığı komutanların yardımıyla askeri hastaneden rapor almaktır. Kendisine dört ay süreli hava değişimi raporu verilmiştir. Bu raporla Mustafa Kemal, Selanik'te gizlenmeden faaliyetlerine devam edebilmiştir. 

Mustafa Kemal raporlu Selanik günlerinde, askeri çevrelerde hitabetiyle ünlü sınıf arkadaşı piyade subayı Ömer Naci'yi, topçu subaylarından Hüsrev'i ve yine sınıf arkadaşı ve o sırada Selanik Askeri Ortaokulu öğretmeni Hakkı Baha'yı bulmuştur. Yine bunların yardımıyla Selanik Askeri Öğretmen Okulu Müdürü Mahir ve Selanik Askeri Ortaokul Müdürü Bursalı Tahir ile tanışmıştır. Bir gece bu subay arkadaşlarlarıyla toplanmıştır.

      Bu gece burada sizleri toplamaktan maksadım şudur: Memleketin yaşadığı vahim anları size söylemeye lüzum görmüyorum. Bunu cümleniz biliyorsunuz. Bu bedbaht memlekete karşı önemli vazifelerimiz vardır. Onu kurtarmak biricik hedefimizdir. Bugün Makedonya'yı ve bütün Rumeli kıtasını vatan camiasından ayırmak istiyorlar. Memlekete yabancı nüfuz ve hâkimiyeti kısmen ve fiilen girmiştir. Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve yok oluş vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir. Tarih bugün biz evlatlarına büyük vazifeler yüklüyor. Ben Suriye'de bir cemiyet kurdum. İstibdat ile mücadeleye başladık. Buraya da bu cemiyetin esasını kurmaya geldim. Şimdilik gizli çalışmak ve teşkilatın organlarını oluşturmak zaruridir. Sizden fedakârlıklar bekliyorum. Kahredici bir istibdada karşı ancak ihtilal ile cevap vermek ve köhneleşmiş çürük idareyi yıkmak, milleti hâkim kılmak, kısacası vatanı kurtarmak için sizi vazifeye davet ediyorum!

      Arkadaşlar! Gerçi bizden evvel birçok teşebbüs yapılmıştır. Fakat onlar muvaffak olamadılar. Çünkü teşkilatsız işe başladılar. Biz kuracağımız teşkilat ile bir gün mutlaka ve ne olursa olsun muvaffak olacağız. Vatanı, milleti kurtaracağız.

Açıklamaları bitirdiğinde, "Hüsrev, tabancani çıkar, bu masanın üzerine koy; kararımızı yemin ile de sağlamlaştıralım," demiş ve hep birlikte yemin etmişlerdir.

(Bu toplantı gizlidir ve Mustafa Kemal'in konuşması Hüsrev Sami Kızıldoğan'ın aktarımıdır; biraz abartılı ve eklemeler yapılmış olabilir.) 

Mustafa Kemal 29 Eylül 1906 günü saat 11:00'de defterine şunları yazmıştır. 

      Bugün okulu bitireli, kurmay yüzbaşı olalı iki seneye yakın bir zaman geçmiştir. Bu süre içerisinde çeşitli tabakalardan insanlar, çeşitli rütbelerde üstler, astlar ve askerler ile temasta, değişik birkaç görevde  ufacık bir tecrübe edindim. Bu tecrübemi sürekli araştırmalar ile takviye etmemekle beraber insanlar ve hayat hakkındaki fikirlerim, eski fikirlerimden az çok ayrıldı. Eski düşüncelerim ileride karşılaştıklarımla bağdaşmadı.

      Burada, okulu, İstanbul'u terk ettiğim günden başlamayacağım. Çünkü o benim için aşılması zor bir buhran idi. Onun yazılmasını zamana bırakacağım. Şam'a ilk geldiğim, süvaride geçirdiğim, Havran'da seyahat ettiğim anlardan da bahsetmeyeceğim. Çünkü bu defterin baş tarafında onlara ait bazı notlar vardır. Ondan başka o zaman, en tecrübesiz zamanım olduğu için, olaylarla ilgili düşüncelerime, çıkardığım sonuçların doğruluğundan emin değilim.

Genç Subay notlarında okuduğu kitapları da sıralıyor:

27 Ekim 1906: Şam'a bu defa gelişimde okuduğum kitaplar: "Romeo et Juliette" (Shakespeare); Mecmua-yı Ebuzziya'nın 4.cildi; 38 ile 48.cüz, "Tarih-i Murat Bey" 6.Cilt; "La Vie Americainne L'Education et La Societe" (Paul de Raussier); "De I'inegalite parmi les hommes" (J.J. Rousseau).

Kaynaklar 

Hüsrev Sami Kızıldoğan, "Vatan ve Hürriyet=İttihat ve Terakki", s.619-625.

Atatürk'ün Not Defterleri, Cilt X, s.50-51.

(Kurmay Yüzbaşı Mustafa Kemal arkadaşları ile, Şam, 1906).



Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin.

Delivered by FeedBurner

http://facebook.com/adnycl.blog          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk'ün az bilinen nadir fotografları

İzmir'in Semt Adları Nereden Geliyor

Bir Bornova Hikayesi

Haftanın Günlerinin Kelime Anlamları

Muhtar Çakmağı Hikayesi