Atatürkün Emeviler ve Muaviye hakkında Söyledikleri
Efendiler !
Gerçek alimler ile, dine eziyet eden alimlerin birbirlerine karıştırılması Emeviler zamanında başlamıştır..
Peygamberimizin dünyadan göçmesinden sonra onun ışığıyla selamet bulan ve doğru yola giden, gerçek pâklık kalpten hürmet ve yüce bir saygı vardı..
Vaktaki Muaviye ile Hazreti Ali karşı karşıya geldiler, Sıffin savaşı'nda Muaviye'nin askerleri Kur'an'ı Kerim'i mızraklarına diktiler ve Hazreti Ali'nin ordusunda bu suretle tereddüt ve zayıflık meydana getirdiler.
İşte o zaman dine ikiyüzlülük ve islamlar arasına ayrılık girdi...
Ve o zaman hak olan Kur'an haksızlığa kabule vasıta yapıldı.
En zorbalıkla hakimlik taslayanlardan olan Muaviye nasıl bir hile neticesinde Halife sıfatı takındığınıda biliyorsunuz..!
Ondan sonra bütün halkı kendine köle ettiren hükümdarlar hep dini alet edindiler. (Bu güne iyi bakın)
Aşırı hırslarını, keyfi idarelerini kabul ettirmek için kıymet ve irtibarlarını artırmak için hep sahte din alimlerine baş vurmuşlardır.
Gerçek alimler, dini bütün alimler bu yobaz düşüncelere kulluk etmediler.. Onların emirlerini dinlemediler, onlardan korkmadılar. Bu alimler kamçılar altında dövüldü, zindanlarda çürütüldü, darağaçlarında asıldı. Lâkin onlar yine hükümdarların keyfine dini âlet Yapmadılar.. Muaviye devrinden sonrada saltanat tahtına oturan, kendilerine halife namı veren, zulüm eden hükümdarlar; hoca kıyafetli para ve zevk düşkünü olanlara iltifat edip onları korudular. Üçbuçuk, dört sene evveline kadar, berhayat olan Osmanlı hükümdarları da aynı şeyleri yapmışlar, aynı hüd'alardan istifade etmişlerdi.Son Osmanlı hükümdarı Vahdettin'in harekâtı gözünüzün önündedir.Onun emriyledir ki, bile bile ölüme götürülen milleti kurtarmak isteyenler asi ilan edildi.Onun emriyle millet ve vatanı kurtarmak için kan döken aziz ordumuzun şehvetler sürüsü olduğuna dair fetvalar veren âlim kıyafetli kimseler çıktı.Onlar bu fetvaları Yunan teyyarecileri ile ordumuzun içine atıyorlardı. Âlimler içinde böyle hainleri koruma, çirkin hareketlerini din temeli sayma, din kılığında ve şeriat sözleri ile milleti gölgelendirmek, uzaklaştırmak neden âlimlerin, onlar için bu tabiri kullanmak istemem böyle çirkinliğe alet olan insanların yüzündendir ki, dört halifeden sonra din sürekli siyasete alet, menfaâtlere vasıta, keyfiyete göre zalimlik uapıldı. Bu hal Osmanlı tarihinde böyleydi.Abbasi ve Emeviler zamanında böyle idi.. Fakat şurayı görüşlerinize sunarım ki ; böyle adi, sefil hilelerle hükümdarlık yapan halifeler ve onları dini alet yapmayı tenezzül eden sahte ve imansız âlimler tarihte daima rezil olmuşlar. Daima cezalarını görmüşlerdir. Abbasilerin sonuncusunu biliyorsunuz ki; bir Türk (EBA MÜSLÜM) tarafından parçalanmıştı. Artık milletin ne böyle hükümdarlar, ne öyle âlimler görmeye tahamülü kalmamıştır.Artık kimse öyle hoca kıyafetli sahte âlimlerin tezvirine değer verecek değildir. En cahil olanlar bile o gibi adamların amaçlarını pek âla anlamaktadır. Eğer onlara arşı benim şahsımdan birşey anlamak isterseniz derim ki, şahsen onların düşmanıyım.Onların kendi çıkarları yolunda atacakları her adım, yalnız benim şahsi imanıma değil, yalnız benim gayeme değil, o adım benim milletimin hayatı ile alakadar, o adım milletimin hayatına karşı bir kasıt, o adım milletimin kalbine havale edilmiş zehirli bir hançerdir. Benim ve benimle aynı görüşte arkadaşlarımın yapacağı şey, mutlaka ve mutlaka o adımı atanı tepelemektir.. Sizlere bunun da fevkinde bir söz söyleyeyim. Farzı muhal eğer bunu temin edecek kanunlar olmasa, bunu temin edecek meclis olamasa, öyle menfi adım atanlar karşısında herkes çekilse ve ben kendi başıma yalnız kalsam, yine tepelerim ve yine öldürürüm..!
Yorumlar
Yorum Gönder