Atatürk'ün Vasiyeti
Tarih: 11 Haziran 1937
Yer Trabzon.
Mustafa Kemal Atatürk, Umumi Katibi Hasan Rıza Soyak'a şu satırları yazdırır;
"Malum olduğu üzere ziraat ve zirai iktisat sahasında fenni ve ameli tecrübeler yapmak maksadıyla muhtelif zamanlarda memleketin muhtelif mıntıkalarında birçok çiftlikler tesis etmiş idim" diyerek bunları hazineye hediye ettiğini söyler.
Yazdırdıkça "Daha ne vardı" diye çevresine sorar, fakat kimse ağzını açmaz.
Trabzon Valisi Yahya Sezai Uzay, Atatürk ün bu bağıştan vazgeçmesini ister ve dayanamaz şunları söyler;
"Atatürk'üm ne olur yazdırmayın bu telgrafı. Siz milleti yok olmaktan kurtardınız.
Türk vatanını, Türk tarihini ihya ettiniz, yeniden var ettiniz.
Milletin size hediye ettiği kaç parça şeydir?
Bunlar sizde milletin naçiz yadigari olarak kalsın."
Atatürk yazdırmayı bırakarak Vali'ye şu cevabı verir;
" Vali, çok sıkılıyorum. Omuzlarımda Uludağ var sanıyorum. Ben mektepten çıktığım zaman kılıcımdan başka bir şeyim yoktu. Şimdi millet bana çok veriyor, kafi bana."
İNSANIN SERVETİ KENDİ MANEVİ ŞAHSİYETİNDE OLMALIDIR
Mustafa Kemal, yazı bittikten sonra telgrafı Ankara' ya çektirir
ve telgrafın makbuzunu alıp şu konuşmayı yapar;
"Hayatımın hatırlayabildiğim en sevinçli dakikalarını yaşıyorum. Mal ve mülk bana ağırlık veriyor. Bunları milletime vermekle ferahlık duyuyorum. İnsanın serveti kendi manevi şahsiyetinde olmalıdır. Ben büyük millete daha neler vermek istiyorum."
Atatürk'ün "Daha neler vermek istiyorum" diye ima ettiği şey İş Bankası’ndaki servetidir. Nitekim bu serveti de ölmeden önce vasiyetname olarak yazdırıp, İsmet İnönü'nün çocuklarına, Türk Dil Kurumu'na ve Türk Tarih Kurumu'na bırakmıştır.
Zeki Sarıhan / Bütün Dünya
Yorumlar
Yorum Gönder