1 Mayıs Pankartının Hikayesi

1 Mayıs şenliği denilin­ce gözünüzün önüne hangi görsel geliyor ..

Hiç kuşkusuz afiş şu­dur:


Üzerinde “1 Mayıs” yazan dünya küresini iki eliyle tutan afiş!

Hiç kuşkusuz pankart resim şudur ..

Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi cephesine asılan; ar­kasında “1 Mayıs” yazılı, 12 metre yüksekliğinde 35 metre genişliğinde, zincirli ellerini iki yana açan, tulum giymiş bir işçi resmi!

İlk kez 1 Mayıs 1976'da görülen bu iki görsel –Tak­sim'de ısrar gibi- 1 Mayıs'ın sembolü haline geldi. (1976 yılının diğer özelliği; 50 yıl sonra kutlanmasına izin verilen ilk bayramdı! Öncü­sü, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu/ DİSK idi.)

DİSK'e bağlı Maden İşçileri Sendikası'nın 1 Mayıs gör­selleri için aradığı kişi, res­sam-heykeltraş Orhan Taylan oldu. Gece yarısı telefon ettiler, “sa­baha istiyoruz” dediler.
Orhan Taylan afişi bir saatte çizdi. Dünyayı per­gelle çizdi; elleri kara kalem­le. O yüzden çizim tekniği açısından hafif uyumsuzluk olmuştu. Pek içine sinmese de eksiği-yanlışı olsa da zamana karşı yarışıyordu; afişi sabah teslim etti.

Mithat Paşa'nın torunu Taylan'ın pek beğenmediği bu afiş, Prag'da 1978'de dü­zenlenen Uluslararası Sendi­kalar Birliği yarışmasında bi­rinci seçildi. (ABD ikinci, Sovyetler Birliği üçüncü oldu.)

Ödülü on günlük Prag gezisiydi…

Orhan Taylan, Atatürk Kül­tür Merkezi'ne asılan resim pankartı ise gençlerin yardı­mıyla bir günde bitirdi.

Orhan Taylan Robert Koleji'ni bitirdikten sonra, 1962'de devlet bur­sunu kazanıp Roma Güzel Sanatlar Akademisi'ne gitti. Amacı, hayranı olduğu -Res­sam Frida'nın kocası, Troç­ki'nin arkadaşı- Diego Rivera gibi görkemli duvar resimleri yapmaktı.

Başarılıydı; sınıfları atlayarak geçti.
İtalya'da solcu oldu.

Türkiye'de ilk sergisini 1968'de yaptı.
Amerikan 6. Filo'ya karşı yapılan protestoda yer aldı; sırtından bıçakla yaralandı.

Yaralandığı Beşiktaş'ta Tür­kiye İşçi Partisi ilçe örgütü­ne gidip üye oldu.

Devrimci Sanatçılar Bir­liği kuruluşunda yer aldı. Gör­sel Sanatçılar Derneği baş­kanı oldu.
Keza. 1977'de Barış Der­neği kurucu ve yönetim kuru­lu üyeliği yaptı.

Aynı zamanda 1978'de Dünya Barış Kon­seyi üyeliğine seçildi.

12 Eylül 1980 darbesiyle aranmaya başladı. Eşi hami­leydi; oğlu doğduktan sonra gidip teslim oldu.

Askeri yönetim 1 Mayıs'ın sembol afiş ve pankartını hiç unutmadı. Orhan Taylan'ın eserlerine düşman oldu. Örneğin, Antalya Belediyesi duvarına yaptığı Promet­heus'u cunta lideri Ev­ren, Stalin'e benzetip üzerini boyattı!

Bu kadarla kalmadı…

Orhan Taylan işkenceli sorgulardan geçti; Sağ­macılar'dan Mamak'a 3.5 yıl hapis yatttı; beraat etti. (Babası Tarık Taylan bu acılı sürece dayanamadı; 1983'te vefat etti.)
(Okan Bostancı) 

Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin.

Delivered by FeedBurner

http://facebook.com/adnycl.blog          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk'ün az bilinen nadir fotografları

İzmir'in Semt Adları Nereden Geliyor

Bir Bornova Hikayesi

Haftanın Günlerinin Kelime Anlamları

Muhtar Çakmağı Hikayesi