Atatürk - Hatay meselesi
Hatay meselesi
Hatay konusunda Fransızlarla anlaşmazlığın yükseldiği bir dönemde Fransız sefiri Henri Ponsot, Ankara'da yapılacak toplantıya konuşması üzerine davet ediliyor.
Atatürk, davet başlamadan önce Sabiha Gökçen'den üniformasını giyip, silahını almasını ve yanına gelmesini istiyor.
Sabiha Gökçen söyleneni yapıp Atatürk'ün yanına gidiyor.
Atatürk o gece yapılacak toplantıdan bahsediyor ve birinin konuşacağını söylüyor. Konuşma bittikten sonrası için bir görev veriyor.
Bu göreve göre Sabiha Gökçen konuşma bitince "Biz gençler Hatay sorununun derhal çözülmesini istiyoruz. Eğer gevşek hareket edecek olursanız bunu yapmasını da biliriz" diyecek ve akabinde silahını çekip tavana doğru ateş edecek.
Sabiha Gökçen görevi düşünmeden kabul ediyor.
Gökçen "yaparım" dedikten sonra Atatürk "Ama sen ateş ettikten sonra gelip seni alırlar, götürürler, hapsederler, ben buna karışmam" diye uyarıyor.
Sabiha Gökçen yine de tamam diyor.
Toplantı başlayınca Sabiha Gökçen salona giriyor. Orada konuşanın Fransız sefiri olduğunu görünce şaşırıyor. Ama yine de görevi yerine getiriyor.
"Eğer gevşek hareket edecek olursanız bunu yapmasını da biliriz" deyip silahını çıkarıp tavana ateş ediyor.
Fransız sefirinin bulunduğu ortamda ona karşı böyle bir eylem yapılması büyük krize neden oluyor.Sefirin benzi beti atiyor,durumun cidiyetini fark edip bu yönde fransayi bilgilendiriyor.
Polisler bunu yapanın Gökçen olduğunu görünce duraksıyor. Fakat Atatürk devreye girip "Ne gerekiyorsa yapın" diyor. Gökçen gözaltına alınıyor.
Sabiha Gökçen adliyeye götürüldükten sonra Adalet Bakanı Saffet Arıkan gelip sorguluyor.
Gökçen "Milli hislerim nedeniyle yaptım" diyerek cevap veriyor ve yardım talebinde bulunmuyor.
Neticesinde 24 saatlik hapis cezası alıyor.
Yani sözün özü...
Hatay hiç şakaya gelmez!
Sabiha Gökçen'in yaptığını yapacak genç çoktur.
Kaynak :Atatürk'ün Bütün Eserleri C.29, s.122-139
*Görsel: Tunceli, Pertek'de Singeç köprüsünün açılışında (17 Kasım 1937)
Yorumlar
Yorum Gönder