Kayıtlar

Etimoloji

Resim
Fransızca kökenli bir kelime.Saçların abartılı şekilde yüksek ve süslemeli yapıldığı döneme denk gelir. Bu tarzın akım haline gelmesinde öncü kişilik Mariya Antuanetta dır. Kuaf = Mifer ici Kuafen = Saç düzeni  Kuaför = Saçı düzenleyen Palavra Sıkmak  Eskiden donanmanın en güçlü savaş gemilerinden olan kalyonlarda güvertenin alt katına 'palavra' denirdi. Kalyonların genellikle orta katında bulunan hantal toplar hava şartları veya konuma göre kullanılamaz durumda olursa palavra topları devreye girerdi. Çok yüksek bir gürültüyle patlayan bu toplar kısa menzilliydi ve savaşta tahrip gücü zayıftı. Genellikle, savaş dışında, bir merasim veya kutlama için ateşlenirdi. Gürültüsünün yüksek olması ve hedefe etkisinin zayıf olması sebebiyle, 'palavra sıkmak' tabiri zamanla halk arasında kullanılır olmuştur.  Eline Su Dökemez Genellikle iki insanı kıyaslarken birinin üstünlüğünü belirtmek üzere kullanılan bu tabir eski bir adaba dayanır. Eskiden, abdest alacak kişi bir usta ise, ç

Zati Sungur

Resim
  Cenaze töreninde  Yaşar Kemal,  Mehmet Kemal in kulağına eğilip "Bayrağa sarılmalıydı, hangi devlet büyüğünden geri kalır, Bando da olmalıydı top arabasına da konmalıydı demiştir. 1924 senesinde kutuya kadın koyup ortadan kesme gösterisi dünya tanıtan adamdır.  10 Mart 1898 tarihinde Bursa Ulu Camii müezzini ve Emir Sultan türbedarı Hüsnü Efendi ile Remziye Hanım'ın ilk çocukları olarak doğmuştur, ilkokul ve lise eğitimini Bursa Mekteb-i Sultanisinde tamamlamıştır Seyahat etme arzusuyla 1914'te girdiği Denizcilik Makine Mektebi (Deniz Astsubay Okulu) sınavlarını birincilikle kazanmış, 1916 yılında da Almanya'ya denizaltı filosunda staj yapmak için gönderilen başarılı öğrenciler arasında yer almıştır. İki yıl boyunca Alman Kara Kuvvetleri ve Alman Deniz Kuvvetlerinde teknik eğitim alan sanatçı, I. Dünya Savaşı sırasında Alman İmparatorluğu ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki bağlantının kesilmesi sonrasında ülkesine dönememiş ve önce ortopedi atölyelerinde sonra ise

Eskiden insanlık

Resim
  1500'lü yılların İngiltere’sindeyiz. İnsanların çoğu Haziran'da evleniyordu. Çünkü senelik banyolarını Mayıs ayında yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı. Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğulları ve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak da bebekler aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü. İngilizce'deki 'banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın' (Don't throw the baby out with the bathwater) deyimi buradan gelmektedir. Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor, kamışların altında tahta bulunmuyordu. Burası hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için bütün kediler, köpekler ve diğer küçük

Ticaret Nasıl Yapılır

Resim
  Kavun satan amca etikete, 1 kavun 3 TL 3 kavun 10 TL yazar Müşteri beklerken yoldan geçen genç yanındaki kız arkadaşına "Bak şimdi beni seyret" der + Amca bir kavun verir misin?  - Olur evladım  + Amca ne kadar tanesi?  - 3 TL evladım Genç 1 kavun alır 3 TL verir. Peşinden yine bir kavun ister ve 3 TL daha verir. Peşinden bir kavun daha ister ve 3 TL daha verir. Sonunda üç kavun almış ve 9 TL vermiştir. Amcaya bıyık altından gülerek farkındamısın ,  üç kavun aldım 9 TL verdim ,  sen  oraya  3 kavun 10 TL yazmışsın .  Sen  bu  işi bilmiyorsun deyince … Amca bak evladım; Herkes bana akıl vereceğim diye 1 kavun almak yerine 3 kavun alıyor. Sonra bana ticaret nasıl yapılır öğret diye yalvarıyorlar. Yahudi sözü; “Sahip olduğunuz bir inciyi, bu inciyi isteyen birine satmak, ticaret değildir. Ama sahip olmadığınız bir inciyi, bu inciyi istemeyen birine satmak, ticarettir.” Hayatın sadece kitaplardan öğrenilmeyeceğini yine kitaplardan öğrendim. Hikayelerden haberdar olma

Atatürk ve Zsa Zsa Gabor

Resim
  Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu anlatıyor: Atatürk ve Zsa Zsa Gabor Bir gece Kerpiç gazinosundayız, Atatürk çok keyifli, yan masalardan birinde oturan gruptan bir kızla bir erkek masasına geldiler. Adını hatırlamadığım bir kişi Atatürk’e iltifatlarda bulunduktan sonra yanındaki genç kızı takdim etti. Atatürk de onları masaya davet etti, oturdular: Müzik çok güzel çalıyor, çiftler dans ediyordu. Atatürk birden ayağa kalktı ve adama dönerek, genç kızla dans için müsaade istedi, aldığı memnuniyetle Paşam cevabıyla, o güzel kızı dansa kaldırdı. Çok güzel dans ederdi, kız da çok güzel dans ediyordu. Müzik bitince Atatürk ikinci dansı yapmadan kızı masaya getirdi ve zarif bir referansla yerine oturttu, adama da teşekkür etti ve müsait bir günde onları saraya davet etti. Birkaç gün sonra randevu alarak saraya geldiler: Ben kütüphanede çalışırken İbrahim geldi ve “Nuri, geçen gece Karpiç’dekiler geldi” dedi Ben pek ilgilenmedim. Bilahare bu mevzularda fevkalade ilgili olan İbrahim’in anl

Atatürk'ün az bilinen nadir fotografları

Resim
Reisicumhur Hamdullah Suphi Tanrıöver ve Atatürk Atatürk ve Zsa Zsa Gabor Selanik Askeri Rüştiyesi'nde dosyasına düşülen not ile: ''Çok zeki, fakat asabi ve fazla samimi olunması imkansız bir genç." (1283) Atatürk'ün, gece yarısından sonra Ankara'nın Tahtakale bölgesinde çıkan yangın yerine gelişi ve alınan önlemleri denetlemesi, yanında bulunan kişi Kılıç Ali, 18 Temmuz 1929. 1936, İstanbul. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Florya'da. 1928, Ankara   Mustafa Kemal Atatürk'ün, Marmara köşkü’nün balkonunda çekilmiş fotoğrafı. (1929) Atatürk'ün çoğu kişisel ve özel koleksiyonlarda az yayımlanmış fotografları. Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı sırasında çekilmiş bir fotoğrafı.   1914, Sofya. Osmanlı ateşesi Yarbay Mustafa Kemal Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin. Delivered by FeedBurner