Kayıtlar

Biliyorsunuzdur

Resim
*      Dünya'da uzun zaman kadınlar ve erkekler elbise giyiyorlar. Atların evcilleştirilmesi ile birlikte erkekler pantolon giymeye başlıyor.  *      Kadınlar pantolon giymeye 2. Dünya savaşından sonra başlıyorlar ve bu dünyada büyük olay oluyor.  Öncülerinden biri de ünlü moda tasarımcı Coco Chanel dir. Kadınların pantolon giymeye başlama nedeni çalışmaya başlamaları ile ortaya çıkar. *      Kadınlara pembe erkeklere mavi renk yakıştırmaları 20.yüzyıl tanımlamalarıdır. *      1910'larda dünya da savaş şekli karşılıklı hucum yerine yavaş yavaş siperlere savaşma şekline doğru evriliyor. Ve şavaşların süresi uzuyor. İngiliz subaylar için siperlerde giymeleri için gabardin kumaştan ceketler dikiliyor. İngilizce de Trench siper demek coat da ceket demek yani trenchcoat kavramı siperde giyilen ceket olarak ortaya çıkıyor. *      Kanarya Adaları ismini Kanarya veya kuşlardan değil de kelime orjini olarak Canis , köpekgiller familyasında sınıflandırılan köpeklerden almaktadır. Köpek

Platon’un ünlü mağara alegorisi

Resim
  Bir mağaranın içinde, dışarıdan gelen ışığa arkalarına dönük olarak ömürlerini geçirmiş olan insanların tek gördükleri önlerine vuran hayvan, insan ve nesne gölgeleridir. Gerçek formunu hiç görmemiş bu insanlar için tek gerçeklik bu gölgelerdir. Hapis olan kişilerden biri bir gün aniden serbest kalır. Mağaranın dışındaki dünya ile karşılaşır. Tamamen ışık ile yani gerçek ile tanışan bu kişinin gözleri neredeyse körlük yaşar. Zamanla şimdiye kadar gerçek sandığı gölgelerin aslında gerçek olmadığını ve gerçeklerin birer karanlık yansıması olduğunu anlamaya başlar… Hayatın gerçeğini anlayan bu kişi mağaraya dönüp diğer insanlara gölgelerin sahte olduğunu ve asıl gerçeğin dışarıda olduğunu anlatmaya çalışır. Ancak dışarıyı hiç görmeyen bu insanlar anlatılanı idrak edemezler ve kızgınlıkla karşı çıkarlar… Platon, mağara alegorisi yani benzetmesinde bir şeyleri anlamaya başlamış olan filozofların bunu halka anlatamayışını örneklemek istemiştir. Bu metafor günümüz dünyası ve düzeni içinde h

Zeynep Hanım ile Yusuf Kamil Paşa’nın büyük aşkı

Resim
Genelde masallarda olur böyle aşk öyküleri.  Ya da eski Türk filmlerinde..  Y oksul delikanlı, güzeller güzeli prensese aşık olur..  Bizimki de böyle bir öykü.. Ama gerçek!  Tarihin sevgi bahçesinde yeşeren bir izdivaç…  Sürgünlere, tehditlere direnen, acıyı bal eğleyen bir aşk..  Mısır’da doğan, İstanbul’da ölümsüzleşen bir yüce sevda..  Prensesimiz Züheyla Zeynep..  Yoksul delikanlımız ise Yusuf Kamil..  Yusuf Kamil yoksul bir ailenin çocuğuydu. Malatya’nın Arapgir’in de doğdu ve küçük yaşta yetim kaldı. Amcası Osman Paşa onu yanına aldı, okuttu. Zeki, becerikli, dürüst ve çalışkandı. Bilgi ve yetenek olarak yaşıtlarından farklıydı. 21 yaşında Divan-ı Hümayun Kalemi’ne katip oldu. 4-5 yıl İstanbul’da çalıştıktan sonra Mısır’a Vali Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın sarayına atandı.  Züheyla Zeynep. Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın 3 kızından biriydi. Hidiv Sarayının prensesiydi. Duygusaldı, narindi. Yüreği insan sevgisiyle doluydu. Kahire’nin yoksullarına yardım eder, Herkesin der

Yumurta rengi

Resim
Tavuk yumurtalarının rengini tavuğun genleri belirler. Ayrıca gördüğünüz gibi sadece beyaz ve kahverengi değil pek çok ara renk yumurta da bulunmaktadır. Ancak temelde hepsi aynı besleyiciliktedir.. Yumurtanın kabuğunun  rengi  tavuğun cinsine bağlıdır. ...  Kulakçık  rengini , tıpkı insanların deri  rengini  belirlediği gibi kalıtsal özellikler belirler. Buna  göre  beyaz yumurtalar genellikle açık renkli ya da beyaz kulakçığı olan tavuklardan çıkarken; kahverengi yumurtalar kırmızı kulakçıklı tavuklar tarafından yumurtlanır. Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin. Delivered by FeedBurner               

Sokratesln Ölümü: Zor Gizlenebilmiş Bir İntihar

Resim
MÖ 399 MÖ 399 yılında üç vatandaşın, şair Meletos, zanaatkâr ve siyaset adamı Anytos ve hatip Lykon’un ihbarı üzerine, Atina’nın 500'ler meclisi Sokrates’e, yani tanrı Apollon’un sesi Delphi Kahini’nin “en bilge insan” dediği kişiye dava açtı.  Mahkeme onu iki şeyle suçladı: “Gençlerin ahlakının bozulması” ve “Şehrin tanrılarına önem vermeme ve dinde yeni ibadetler icra etme.” Kesinlikle bu işten kurtulmasını sağlayabilecek ünlü bir avukat olan Lysias’ın kendisini savunmasını Sokrates kabul etmedi ve savunmasını kendisi hazırladı.  Savunması o kadar saygısız ve küstah olmuştu ki öfkelenen Meclis onu 220 oya karşı 280 oyla suçlu ilan etti. Savcılar idam talep etmişlerdi: Atina geleneklerine göre bir kap baldıran zehri içecekti. Ceza indirimi için görüşmede bulu­nabilirdi ama şehrin bir velinimeti olduğunu ve şehir tarafından ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini ilan etti.  O zaman Meclis’in öfkesi büyüdü; idamdan yana olan çoğunluk a

AZİRA - Bir Yokluk Tarifi

Resim
  Hz. peygamber zamanında evlerin içinde mutfak denilince sadece bir ocak yanması kafiydi. O dönemde kıtlık ve fukaralıktan sadece 10 evden birinde mutfak olur orada ocak yanardı. Ocağı yanan zengin kişi ocağı olmayan komşulara haber salar onlarda yemek yapılacağı esnada çölden taş toplayıp yanan ocağın kenarına dizer ve ısıtır, sonra da o kızgın taşla kendi çorbasını pişirirdi. AZİRA, bir yokluk tarifi... “Yemek, bir kültürdür” Sofranızdan Bolluk bereket huzur eksik olmasın ...    Süt veya su ile unu karıştırıyorsunuz kızgın taşın üstüne döküp yemeği yapıyorsunuz.  ( Taşı önce ocak’ta 15 dakika ısıtıldı ) from  @omurakkor Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin. Delivered by FeedBurner               

Şaşkınbakkal

Resim
  İşte bu bakkal Şaşkınbakkal! Şaşkınbakkal semtinin adının hikayesi.. Barış Manço şarkısına konu olan; Ahmet Koşar nam-ı diğer Şaşkınbakkal; 85 yıl önce o zamanlar yerleşim yerlerine çok uzak bölgede manav açtığı için "bu bakkal şaşırmış" diye eleştirilen Ahmet Koşar'ın bakkalı, semte ismini vermesinin yanı sıra bölgede telefonun ilk kullanıldığı yerlerden olduğu için "telefonlu manav" olarak da tanınmış. Ahmet Koşar'ın torunu Volkan Koşar, "O dönemde buradan geçen insanlar çok tuhaf karşılıyorlar, 'Burada kime ne satacak? Bu insan şaşkın, burada hiçbir şey satılamaz' diyorlar. O dönem çok sakin, yerleşim yok denecek kadar az. Şaşkın bakkalınki işte buradan yürüyen bir hikaye... Rahmetli Barış Manço Şaşkınbakkal'da otururmuş. Ahmet Koşar hiçbir zaman ceketsiz bir yere çıkmaz. Tabii şarkının içinde geçen birçok şey mizansen ama yine de Ahmet Koşar'a ithaf edilmiş ya da Ahmet Koşar örnek alınarak yazılmış bir şarkı" dedi. Anadolu Yak

Sabiha Gökçen

Resim
  Ata’nın Manevi Kızı İlk Kadın Havacımız Sabiha Gökçen Soyadını Hak Etmişti Halit Kıvanç Anlatıyor…  Yıl, 1956… Sevgiyle, saygıyla andığım, Genel Yayın Müdürümüz Abdi İpekçi’nin odasında çok önemli bir toplantıdayız. Milliyet’in Cağaloğlu’ndaki eski binasında… Türk insanına hem özgürlük, hem çağdaşlık yolunu açan büyük Atatürk’ün 10 Kasım’da gazetede nasıl anılacağını konuşuyoruz. Ve çok geçmeden bu yıl için Ata’nın manevi kızı, ilk Türk kadın havacısı Sabiha Gökçen’in anılarını yayımlama kararını alıyoruz. Bu onurlu görev de, bana veriliyor. Çok geçmeden Ankara’da Kızılay’da bir apartmanın üst kat zilini çalıyorum: Zilin yanındaki kartta ne mi yazıyor? Okuyunca heyecanım daha da artıyor: “Tay yareci Sabiha Gökçen.” Arzumu dile getirdiğimde çocuklar gibi ellerini çırpıyor büyük havacı.. Dünya çapında değer taşıyan kadın tayyarecimiz…  “Güzel, çok güzel”  diye sevincini dile getiriyor,  “Büyük Ata, ben havacı olduktan sonra anılarımı yazmamı istemişti. Hem de kaç kez tekrarlamıştı bu d