Kayıtlar

Ocak, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mekke Allah'ın evi

Resim
 Mekke Allah'ın evi değildir.Allah kişi değildir ki evi olsun. O ev Hz. İbrahim'in Hacer ile ondan doğan İsmail için yaptığı evdir.  Hiçbir kutsallığı yoktur. Peki! Hacer kimdir? (Kuranda ismi geçen Mısırlı kadındır. Çocuğu olmayan Sare tarafından İbrahim'e sunulduğunda henüz genç yaştaydı; İsmail'i doğurdu. İslam kaynaklarına göre, Mısır firavunlarından Senan bin Ulvan'ın İbrahim'in karısı Sare'ye hediye ettiği bir köledir. İbrahim, çocuğu olmayan Sare'nin izniyle Hacer'le evlenir. Peki! İbrahim kimdir? Urfalı bir Aramidir.  Hz. Muhammed'den 2500 yıl önce yaşamış Yahudilerin atası, İsrail'in kök kurucusudur. O dönemde İslamiyet yok ki Müslüman olsun. Put perestti. Peki! Herkesin ona tapmasını istediği putunun adı neydi? Ellah(Allah). Peki! Erkeklerde sünneti çıkaran kimdi? İbrahim. Peki! Sünnet olmayan kişi kimdi? İbrahim? (Abraham) Peki! Sünnet ne anlama gelir? Ben de İbrahim'in putuna inanıyorum demektir. Peki! Biz kimiz? Türk. (Neden

Mihri Müşfik Hanım: Sıra dışı bir kadın

Resim
Mihri Müşfik Hanım;     Cesur, tutku dolu, sanatıyla örnek ve sıra dışı bir kadın, yaşam… Türkiye’de çağdaş resim çalışmalarını ilk başlatan kadın ressam . Bohem ressam yaşamının bizdeki ilk örneği diyebiliriz Mihri Müşfik için. Mihri Müşfik (Mihri Rasim), AskeriTıbbiye’nin ünlü hocalarından Çerkez Mehmet Rasim Paşa’nın kızıdır. Annesi ise Kafkasya göçmeni bir aileden gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde dünyaya gelen, aslında şanslı çocuklardan biridir. Avrupai bir eğitim gören Mihri Hanım edebiyat, musiki ve resimle birden ilgilenir. Resim ilgisi daha ağır basınca ailesi kızlarına ikinci Abdülhamit’in himayesindeki saray ressamı Zonaro’dan Beşiktaş’taki atölyesinde resim dersleri aldırmaya başlarlar. Mihri Müşfik böylece, çağdaş resim hakkında belli bir donanım kazanır ve Türkiye’de çağdaş resim çalışmalarını başlatan ilk kadın ressam unvanını alır. Müziğe de ilgi duyan Mihri Müşfik, Avrupa’dan İstanbul’a gelen müzisyenleri, özellikle operaları ilgiyle izlerdi. Hatta

Bedia Muvahhit

Resim
  Cumhuriyet öncesi sinemada Müslüman Türk kadınının adı yoktu.  Bunu yıkan  “Öncü Kadın”, Bedia Muvahhit’tir! “Tiyatro Devi” Muhsin Ertuğrul’un yönettiği Halide Edip Adıvar’ın ünlü romanı “Ateşten Gömlek'’, Müslüman Türk kadınının rol aldığı ilk filmdir, “Ayşe” karakterini canlandıran kadın oyuncusu da Bedia Hanım’dır! Bu film ile yaşamı değişmiştir Muvahhit’in… Filmi çektikten sonra  bakın neler olmuş.  Kendisi anlatıyor; “1923 yılında Darülbedayi'nin (İstanbul Şehir Tiyatroları) İzmir turnesine eşim Ahmet Muvahhit ile katıldık. Tiyatroya adım atmamıştım.  O günlerde Atatürk de İzmir'deydi. O’nu oyuna davet etmeye gittik. İzmir o vakit Yunanlılardan yeni kurtulmuş duman ve kül içindeydi. Atatürk oyuncu olarak kimlerin olduğunu sormuş. ‘Oynayan bir Türk kadını yok mu?’ demiş.  ‘Yok’ demişler. Aslında benden önce Afife Jale hanımefendi sahneye çıkmak istemiş, prova yapılmış tam oynayacağı gece polis gelmiş. Karakola götürmüşler ve perde kapanmış. Bu durumu Atatürk’e anlatmı

Beyaz ekmek

Resim
 1948 yılına kadar Ekmeğimiz esmerdi. Maya, ekşi maya olarak evde üretilirdi, organikti, doğaldı. Sofrada doyduğumuzu bilirdik. ABD, Anadolu’nun 14 kromozomlu siyez buğdayı ve 28 kromozomlu kavılca buğdayının genlerini oynayarak 48 kromozomlu “Cüce Buğday” türü geliştirdi. Sapının kısalığından dolayı bu buğdayımsı “Cüce buğdaylar” Pakistan ve Hindistan’a da ihraç edildi; üretim rekoru kırıldı. Dünyanın verimli tarlalarının, buğdayların kimyasal gübrelerle, zehirli ilaçlarla tanışma dönemi başladı.Tehlikenin farkında değillerdi. Buğdayın genetiğiyle sürekli oynandı; ortaya çıkan “buğdayımsı” bir şeydi! Kavılca ve siyez artık tanınmaz haldeydi… ABD, 1950’den itibaren “ihtiyaç fazlası” diye “yardım” adı altında bu buğdayımsı ürünü Türkiye’ye soktu. Türkiye kurak geçen yıllarda ucuz buğdayımsı "cüce buğday" adını verdiği genetiğiyle oynanmış GDO'lu buğdayı ithal etmeye başladı. Ülkemizde gluten, çölyak, diyabet, her türlü otoimmün hastalıkları, obezite, diyabet, alzheimer, de

Ünlü Müfettiş

Resim
 PTT müfettişliği yaptığı dönemde, PTT Müdürlüğünü teftiş etmesi gerekir.  Daha önceki yazışmalardan,  PTT müdürünün bir hastasının olduğunu hatırlar. Teftişe gitmeden önce o yazışmaları bir kez daha gözden geçirir.       Teftiş sonucu, kasanın 25 lira açık verdiğini görür. Müdür kızarır, bozarır; ama söyleyecek bir söz de bulamaz. Açıklaması yoktur. Osman Nihat müdüre,“ Sayımda hata yapmış olabiliriz. Mal Müdürünü al gel de, kasayı bir de o saysın." der. Müdür, şaşırır; ama çaresiz mal müdürünü çağırır. Mal Müdürünün yaptığı sayımda para tamam çıkar. Osman Nihat de, teftişini tamamlar ve müdüre teşekkür ederek ayrılır. Müdür şaşırmıştır. Bir şeyler demek ister, ama beceremez. Bir gün, Osman Nihat Akın, müfettişler odasında arkadaşlarıyla otururken, postacı bir mektup getirir. Mektup teftişe ettiği şube müdüründendir. Mektubu okurken gözleri dolar.  Arkadaşları; - Üstat ne oldu? Kötü bir şey yoktur inşallah, diye sorarlar. - Yok, yok! Duygulandım biraz, o kadar, diye cevaplar, Üst

800 Masum Seyyar Satıcı Öldürülmesi

Resim
  800 masum seyir satıcı          Osmanlı’da da, her devlette olduğu gibi haksız uygulamalara şahit oluyoruz.  Bunlardan biri de, hiçbir suçu yokken idam edilen 800 seyyar satıcı olayı.  Dönemin tarihçileri, sarayın resmi tarihçisi olduğu için, bu gibi olayları yazdıkları görülmez.  Ancak şimdi bahsedeceğimiz olay öyle bir dereceye ulaşmış ki,  resmi tarihçiler bile bu gerçeği yazmak ve kabul etmek zorunda kalmıştır.                   Kanuni devri… Osmanlı’nın en şaşalı yılları. Gücünün zirvesinde olan Osmanlı,  aynı zamanda ciddi bir yozlaşma yaşıyor. Suç oranları artmış.        Asayişin sağlanmasında sıkıntıların olduğu bu dönemde, Şubat 1528’de Sultan Selim Camisi yakınlarında bir zenginin evine hırsız girer. Bu hırsız sadece evdeki eşyaları çalmakla yetinmez, ev halkını da öldürür. Bu olayı haber alan Kanuni, konunun araştırılmasını ve suçluların yakalanmasını emreder. Ancak tüm arama faaliyetlerine rağmen failler bulunamaz.(1)(2) İşte dananın kuyruğu da burada kopar.