Kayıtlar

Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’nda Emir Subayı

Resim
Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’nda yanında olan emir subayı Sami Yanardağ Çanakkale savaşını anlatıyor. Bakın size ölmeyi emrediyorum emri nasıl verilmiş. Sonuna kadar izleyiniz Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin. Delivered by FeedBurner               

57.Alay Gerçeği

Resim
UYDURULAN PALAVRALAR 57.Alayın tamamının Çanakkale de şehit olduğu palavrası sosyal medyada gezip duruyor.57 Alay önce Çanakkale cephesinde daha sonra Galiçya cephesinde daha sonrada Filistin -Sina cephesinde çarpışmıştır. İstanbul askeri müze eski müdürlerinden emekli Albay Sayın Dr Zekeriya Türkmen'in makalesini aynen kopyalıyorum. Kendisine çok teşekkür ediyorum. 1. Çanakkale Muharebelerine 19'nci Tümen emrinde katılan 57'nci Piyade Alayının Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Başkanlığı Arşiv belgelerine göre mevcut kuvveti 49 subay, 3638 er olmak üzere toplam 3687 kişidir. Alayın hayvan silah-araç gereç sayısı ise, 373 hayvan (at, katır), 2288 tüfek, 4 ağır makineli tüfek olarak kayıtlıdır. 57'nci Piyade Alayının Çanakkale Muharebelerindeki kaybı ise 1.731 şehit, 543 kayıp olmak üzere toplam 2.274 kişidir. Alayın tüm zayiatı dikkate alındığında hemen hemen personelinin 2/3’inin Çanakkale Muharebelerinde kaybettiğini söylemek müm

Direk Kaplumbası

Resim
Doktor, çiftlikte sığırla uğraşırken eli kapıya sıkışıp kesilen 75 yaşındaki bir çiftçinin elindeki kesiği dikiyordu. Bu arada yaşlı adamla muhabbete başladı. Sonunda konu politikacılara ve onların lider olarak rollerine geldi. Yaşlı çiftçi, gördüğüm kadarıyla çoğu politikacı “direkteki kaplumbağa”ya benzer dedi. Bu terime aşina olmayan doktor ona “direkteki kaplumbağa” da ne demek diye sordu. Yaşlı adam, bir köy yolunda giderken bir çitin üzerinde kaplumbağaya rastlarsanız bu bir “direk kaplumbağası”dır dedi. Yaşlı çiftçi, doktorun yüzünde şaşkın bir ifade görünce açıkladı: “Oraya kendi başına çıkmadığını bilirsin, kendisi de zaten oraya ait değildir. İş yapma becerisinin çok üstünde bir pozisyondadır ve sen sadece onu bu pozisyona hangi salağın getirdiğini merak edip durursun!” Gerçekten o kaplumbağa oraya nasıl çıktı ? Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin. Delivered by FeedBurner               

1920'lerde İstanbul'u Gece Hayatıyla Tanıştıran Frederick Bruce Thomas'ın İlginç Hikayesi

Resim
1920'lerde İstanbul'un Gece Hayatı Maksim kulübünü kimin açtığını biliyor musunuz?  İşte bütün İstanbul'u caz ve gece hayatıyla tanıştıran,  o dönem şehrin batılı muadillerinden geri kalmamasını sağlayan siyahi rusun,  Thomas'ın ilginç hikayesi 1920’lerde istanbul’un en popüler gece mekânı  maksim ’i işleten ve istanbulluları batı tarzı danslardan gece hayatı kavramına kadar her şeyle tanıştırdığı söylenen, istanbul’un tek siyah beyaz rusu  frederick bruce thomas ’ın hikâyesi... Mississippili eski bir kölenin oğlu olan Frederik Bruce Thomas, Abd'nin güney eyaletlerinden Chicago ve New york'a zengin olma hayalleriyle iş aramaya gelip garsonluk ya da valelik yapan sayısız siyah gençten biriydi. Bir macera duygusu ve Amerika'nın yaldızlı çağının ırkçılığından kaçma arzusuyla önce Londra ve Paris’e sonra 1899’da ancak birkaç  Afro-Amerikalı'nın yaşama hayalini kurduğu bir yere, Rus imparatorluğu'na gitmişti. birkaç yıl içinde rus vatandaşlığına geçti, bi

Mata Harı

Resim
  Mata harı   15 Ekim 1917'de Tarihin en ünlü kadın casusu Mata Hari  Fransa'da karşı casusluk yapmak suçundan kurşuna dizildi.   15 askerin sadece birinin tüfeğinden çıkan kurşun Mata Hari'ye isabet etti.  Fransız yetkililer yaptıkları araştırmada   Mata Hari'ye isabet ettiremeyen 14 askerin Hari ile aynı anda ilişkisi olduğunu tespit etti.   Mata Hari'nin 15. askerle de tanıştığı ancak Mata Hari'nin samimiyeti ilerletecek zamanı bulamadan yakalandığı açıklandı. Eğer 15 askerin 15'i birden Mata Hari'yi vuramasaydı,  Mata Hari serbest kalacak ve askerler ordudan ihraç edilecekti. Hikayelerden haberdar olmak için e-mail adresinizi girin. Delivered by FeedBurner               

Hücum Anında Türkler

Resim
  Tanınmış Arap yazar El Cahiz şöyle der: "Hücum anında Türklerden bin süvari, bin düşman atlısına ok atsa onların hepsini yere sererler. Bu türlü hücuma hiçbir ordu dayanamaz. Türk, vahşi hayvana, kuşa, insana , avının üzerine pike yapan kuşlara ok atar. O, hayvanını hızla sürdüğü halde, önce arkaya, sağa ve sola , yukarıya ve aşağıya ok atar. Bir dağdan inerken veya bir çukur vadinin içine girerken atını haricinin düz yerinde sürdüğünden daha hızlı sürür. Türk'ün ikisi yüzünde, ikisi kafasının arkasında olmak üzere dört gözü vardır. Türk hücum ettiği zaman şahsı, silahı, hayvanı, hayvanın takımları ile ilgili her şeyi yanında bulundurur. Hızlı yürüyüşe , devamlı yolculuğa, uzun gece yürüyüşlerine ve memleketler kat etmeye gelince, bu hususta o cidden başarılıdır. Atını kendisi yetiştirir, tay iken kendisi yetiştirir atının adını söylerse atı onu takip eder, koşarsa atı arkasından koşar. Türk'ün ömrünün günlerini toplasan atı üzerinde geçen günlerinin daha çok olduğunu gö

Gerçek Sevgi - Küçük ihmaller, hiçbir zaman küçük değillerdir

Resim
 Gerçek Sevgi Geçenlerde yağan kar nedeniyle birçok kaza yaşandı.  Bunlardan birisi zincirleme bir kazaya karışan ve çok şükür kendisine bir şey olmayan bir kadının başına geldi. Korkuya kapılan kadın ilk iş olarak eşini aradı ve eşinin ilk cevabı “Arabada bir şey var mı?” oldu… Bir başka kadının doktor randevusu vardı. Tek başına gitmeye çekindiği bir randevuydu. Fakat yakın bir akrabası olmadığından tek başına gitmesi gerekiyordu ve eşine söyledi ama gelemeyeceği için ısrar etmedi. Muayene sonucu korktuğu gibi olmadı, sonuç iyiydi. Eve geldi ve eşinin randevunun nasıl geçtiğiyle ilgili bir şeyler sormasını bekledi… Aradan on beş gün geçti.  Hala bekliyor... Sadece randevu saatini söyledi ve dua istedi...  Bir adam arabasından inerken kaydı ve düştü, ayak bileği incindi. (Sonradan kırık olduğu anlaşıldı.)  Kapıda kendisini karşılayan eşi arkadaşıyla konuşuyordu. Adam canının yandığını, ayağının kırılmış olabileceğini söyledi.  Ama kadın “Aaa, öyle mi?” diyerek arkadaşıyla  konuşmaya d