Kayıtlar

Kısa hikayeler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ticaret Nasıl Yapılır

Resim
  Kavun satan amca etikete, 1 kavun 3 TL 3 kavun 10 TL yazar Müşteri beklerken yoldan geçen genç yanındaki kız arkadaşına "Bak şimdi beni seyret" der + Amca bir kavun verir misin?  - Olur evladım  + Amca ne kadar tanesi?  - 3 TL evladım Genç 1 kavun alır 3 TL verir. Peşinden yine bir kavun ister ve 3 TL daha verir. Peşinden bir kavun daha ister ve 3 TL daha verir. Sonunda üç kavun almış ve 9 TL vermiştir. Amcaya bıyık altından gülerek farkındamısın ,  üç kavun aldım 9 TL verdim ,  sen  oraya  3 kavun 10 TL yazmışsın .  Sen  bu  işi bilmiyorsun deyince … Amca bak evladım; Herkes bana akıl vereceğim diye 1 kavun almak yerine 3 kavun alıyor. Sonra bana ticaret nasıl yapılır öğret diye yalvarıyorlar. Yahudi sözü; “Sahip olduğunuz bir inciyi, bu inciyi isteyen birine satmak, ticaret değildir. Ama sahip olmadığınız bir inciyi, bu inciyi istemeyen birine satmak, ticarettir.” Hayatın sadece kitaplardan öğrenilmeyeceğini yine kitaplardan öğrendim. Hikayelerden haberdar olma

TRUMAN DOKTRİNİ

Resim
1947 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Harry Truman tarafından Sovyet tehdidine karşı hazırlanmış plandır. Truman Doktrini, Amerika Birleşik Devletleri'nin uluslararası politikasının değiştiğini ve Sovyet karşıtlığının bu yeni politikada temel esas olduğunu ilan etmiştir. Bu doktrin ile Amerika Birleşik Devletleri "komünizm tehdidi" altındaki devletlere mali ve askeri yardım yapacağını açıklamıştır. Temel nedenler: Almanya'nın çöküşü, II. Dünya Savaşı boyunca bastırılmış düşmanlıkları tekrar su yüzüne çıkardı. Almanya'ya karşı Sovyetler ile ittifak kurmuş olan Amerika ve İngiltere, Bolşevik Devrimi'nin ilk günlerinden beri komünizme düşman idiler. Hatta başta İngiltere olmak üzere İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı bittikten sonra Bolşeviklerle mücadele eden Çarlık yanlısı Rusları desteklemiş ve bu amaçla Vladivostok, Murmansk ve Archangelsk limanlarına asker çıkarmışlardı. Amerika'nın Japonya'ya attığı atom bombaları Japonya'nın teslimiy

BİLETLER NİMET ABLA’DAN

Resim
BİLETLER NİMET ABLA’DAN ALINIRDI Bir zamanlar  yılbaşı klasiklerinden biri haline gelen piyango bileti denilince akla Nimet Abla Gişesi gelirdi. 1899’da İstanbul’da dünyaya gelen Nimet Abla’nın asıl adı Melek Nimet Özden’dir.  Eşi İsmail Beyin 1928 yılında Eminönü Yeni Cami önündeki meydanda tütüncü ve sarraflık dükkanında müşterilerine Türk Tayyare Cemiyetinin çıkardığı piyango biletlerini satmaya başlamasıyla Nimet Abla’nın ilk biletçilik temelleri atılmış olur. Eşi İsmail Bey Tayyare piyango biletlerinin ser bayisi olarak biletleri, tanıtmak maksadıyla küçük esnaflara dağıtır. Satılan biletlerin paralarını tahsil edemeyince işletmesi büyük zarara uğrar ve kapatma noktasını getirir. Bu zor günlerde işin başına geçen Nimet Abla Türk Tayyare Cemiyetinin müdürü Merhum Fikret Bey ile görüşüp cemiyetin bir numaralı bayilik anlaşmasını yapar. 1931 yılının yılbaşında satmış olduğu biletlerden 100 Bin lira büyük ikramiye kazanılması onun uğruna inananların sayısını her geçen gün daha arttırm

Atatürk’ün ajanı

Resim
 Edirne’de iki gün kaldıktan sonra Atina’ya gönderildi. Aradan iki yıl geçti, 26 Ağustos 1922 ‘de başlayan Büyük Taarruz’un ardından Uşak yöresinde, Yunanlıların Küçük Asya Orduları Komutanlığına yeni atanan General Trikopis, yanındaki yüksek rütbeli subaylarla birlikte yakalandı.  İzmir’in 9 Eylül 1922’de ele geçirilmesinden sonra yapılan görüşmelerde Yunanlılar, General Trikopis’e karşı Albay Cafer Tayyar’ı önerdi. Mustafa Kemal bu öneriyi dinlemedi bile. “Jandarma Yüzbaşısı Mümin’i isterim Trikopis’e karşılık!” diye kestirip attı. Mustafa Kemal’in bu önerisi hem Yüzbaşı Mümin’i tanıyan hem de tanımayanları şaşkına çevirdi. Tanıyanlar, Mustafa Kemal’in bir vatan hainine sahip çıkmasını anlayamadılar. Tanımayanlarsa koskoca bir orgenerale karşı bir yüzbaşının takası ne menem iştir diyip kafalarını kaşıdılar! Aslında Mustafa Kemal’in dışında hemen hemen hiç kimse Mümin’in ne yaptığını, asıl kimliğini bilmiyordu. Mümin, İzmir’in işgalinden sonra Ankara’nın yolunu tutacaktı ki, çok iyi R

Bayrağımız Sümer ve Romalılardan mı geliyor?

Resim
  Kimilerimiz şaşıracak, ama evet öyle! Türk bayrağı Kosova Savaşı’nda kana düşen ay ve yıldız görüntüsünden esinlenerek ortaya çıkmamıştır. Oğuz Türklerine, Göktürklere, Selçuklulara ve Orta Asya Türklerine ait bayraklar da tarihte çoğunlukla mavi, yeşil renklerdeydiler, şu andaki bayrağımıza hiç benzemiyorlardı. İlk müslüman Emevi ve Abbasi devletlerinin bayraklarından tamamen farklıydılar. Atatürk zamanında, 1936 yılında resmileşen bayrağımız Kurtuluş Savaşı’nda da ilk kez ortaya çıkmadı. Tarihsel  kökleri müthiş ve derinde. Sümer amblemi Türk bayrağının kökleri tarihte Sümer, Bitanya, Truva, Roma ve Osmanlı Devletine kadar uzanıyor. Ancak önce şunu görmek gerekir: Atalarımız sadece Orta Asya’dan gelen Türkmen boyları değildir. Zaten günümüzde ‘Türk’ denilen halkların ataları aslında on binlerce yıldır Anadolu başta olmak üzere bölgemizde hep var oldular, çeşitli değişik adlar altında. Yani 1071 Malazgirt Savaşı’yla yerleşmediler Anadolu’da, hep vardılar Bitanya ve sonraları Doğu Ro

Zeytin çekirdegi

Resim
 Yere atılan zeytin çekirdeklerinin hiçbirinin çimlenmediğini belki fark edenler olmuştur. Peki zeytin tohumları bu şekilde çimlenmiyorsa, çevremizdeki zeytin ağaçlan nasıl ortaya çıkıyor? Zeytin odununun çok sert bir yapıda olmasından ötürü zeytin içerisinde yer alan çekirdekleri de odunsu bir yapıda olur. Bu yüzden de zeytin çekirdekleri ya da tohumlarının içerisinde bulunan fideciklerin gücü, bu sert ve odunsu kabuğu kırmaya yetmez. Bundan dolayı bizler yediğimiz zeytinlerin çekirdeklerini toprağa attığımızda, o tohumlardan zeytin ağacı çıkamaz.  Peki doğal olarak bu iş nasıl gerçekleşiyor? Doğada zeytin meyvelerini en çok sevenler sadece insanlar değiller. İnsanların bu konudaki rakipleri karatavuk (Turdus merula) adı verilen küçük siyah renkli kuşlar. 24-25 cm boyunda ve simsiyah tüylerle kaplı olan ve gagaları sarı- kavuniçi renkli olan bu sevimli kuşlar zeytin meyvelerini çok severler. Bu meyveleri bir çırpıda yutan bu kuşlar kursaklarında zeytinin etli kısımlarını sindirirler.

NURİ KİLLİGİL

Resim
 NURİ KİLLİGİL Nuri Killigil (veya Nuri Paşa) (1889, İstanbul - 2 Mart 1949, İstanbul), Osmanlı Ordusu komutanı ve cumhuriyet döneminde tüccâr, yatırımcı ve sanâyici. Bakü Muharebesi'nde gösterdiği başarılar nedeniyle "Bakü Fatihi" olarak anılır. Enver Paşa'nın kardeşi olan Nuri Killigil, I. Dünya Savaşı'nın sonlarında Azerbaycan'a hakim olan Rus ve Ermeni birliklerinin Mart Olayları adı ile anılan Müslüman katliamları yapmaları üzerine, Kafkas İslam Ordusu adında Osmanlı, Azeri ve Dağıstan askerlerinden oluşan bir ordu ile Azerbaycan'ı işgalden kurtarma harekâtı başlattı. Bu ordunun önünü kesmek ve Azerbaycan'ı kontrol eden Rus ve Ermeni birliklerine yardım etmek için İngilizler Bakü'ye küçük bir kuvvet yollamışlardı. Fakat Nuri Paşa'nın komutasındaki Kafkas İslam Ordusu'nun Azerbaycan genelinde büyük destek bulup güçlenmesi üzerine Bakü Muharebesi'nde yenilip buradan çekildiler. 15 Eylül 1918'de Bakü'nün kurtarılmasından sonra